24 Mart 2014

#kpss


şunu gösterip kaçayım dedim :)
eğitim bilimleri,gelişim psikolojisi
tam bir saifecik bir soru.
hadi ben kaçar.çok çalışmam lazım çok :)



20 Mart 2014

biraz oradan,biraz buradan..


son günler nasıl geçiyor merak ediyor musunuz ?
tabi ki size ne,değil mi ? :)
 he evet size ne :P :)
çok çalışmaktan mütevellit biraz saçmalamam var.doktor kpss yüzünden diye teşhiz koyabilir :)
ama ben gidip doktora danışmadım :) sadece tahmin :)
aman ya üş beş resim gösterip gidecem.
herkese mutlu yarınlar olsun inş...





kahvesiz çalışamam abi :)
coğrafya defterim.dershane sayesinde coğrafya da ki başarımı ! keşfettim :)
ben coğrafya için kazanılmamış bir yeteneğim :P
:))



bim'imin çokletleri daha lezzetli bikerem :))



azıcık murakami okumaya başladım ki ben :)
murakami okumaları..


18 Mart 2014

aman #murakami,canım #murakami :)


işte üç seneden beri ölüp ölüp dirildiğim,bir türlü alamadığım murakami kitaplarınında bir kuble demeden önce heeepsine sahip olduğumu belirteyim :)
ilk dördü #ekitap şeklinde,son ikisi kokusyula,somutluğuyla birlikte elimde :)
okumak için sabırsızlanıyorum ama şu #kpss çılgınlığı içinde e kitap okuyamam hele hele #1Q84'e hiç başlayamam.bende eğer atanırsam kendime ödül olarak bu kitapları okumaya başlayacağım yok eğer atanamazsam _Allah korusun_ teselli armağanları olarak bu kitapları okuyacağım :)
her halukarda okuyacağım inş :) ama şimdi değil.
önce #a101 kitaplarımı bitirmeye kara verdim.sonra murakamiler,ardından elimde ki felsefe kitaplarım,onların ardından netten çılgınca indirdiğim birbirinden popüler diğer e kitaplarımı okuyacağım inş.
şimdi size sergi şeklinde murakami kitaplarımı sunuyorum :)


 imkansızın şarkısı

Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood" adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan roman "İmkânsızın Şarkısı".
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.


yapan koyununun izinde
Japonya hakkında tüm bildiklerinizi unutun… Haruki Murakami'nin yarattığı, insanların tek bir kimono görmeden, meslekleri için ter döktükleri, aşırı içtikleri ve dağılmış evliliklerin girdabında sürüklendikleri dünyaya girin.
Bu değişik, unutulmaz öykünün yirmili yaşlardaki kahramanı, çok ünlü bir detektifin küçük erkek kardeşi ya da en azından Japon kuzeni olabilir pekâlâ. Kadınlarla ilişkileri ve kadın kulağına duyduğu aşırı ilgi yüzünden başının derde girmesi yetmiyor, bir de sırtında krem rengi bir yıldızı olan esrarengiz koyunun peşine düşmek zorunda kalıyor. Tokyo'nun kent kargaşasından bir sağ kanat politikacısının geniş malikânesine, oradan da uzak Hokkaido Adası'nın buz gibi ıssızlığına sürükleyen bu kitap, Japonya'nın önde gelen romancısından unutulmaz, büyüleyici, heyecan dolu ve gizemli bir öykü.
“Rüyaların, sanrıların ve inanılmaz bir hayal gücünün, eldeki somut ipuçlarından çok daha önce geldiği, postmodern bir detektif öyküsü.” Publisher Weekly


1Q84

"Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir"

Sarsıcı bir yolculuğa hazır mısınız? 

Öyleyse kemerlerinizi bağlayın. Erkekleri, titizlikle geliştirdiği bir yöntemle öteki dünyaya gönderen genç bir kadınla tanışacaksınız. Ve amansız bir takiple onun peşine düşen fanatik bir cemaatin müritleriyle…

Romantik misiniz?

Evet, bu kitapta aşk da var… İki dünya bir araya gelmeden mümkün olmayan bir aşk. 

Yaşadığınız dünya gerçek mi, hiç düşündünüz mü? 

Düşündüyseniz, paralel bir evrene geçmek sizi heyecanlandıracaktır o zaman. 

Hayatı algılayışınızı değiştirecek bir kitabın kapağını açmak üzeresiniz şu an. 

Yaşayan en büyük yazarlardan biri olarak kabul edilen Haruki Murakami başyapıtı, tüm dünyada milyonlarca satan kitabı 1Q84'le bir imkânsızı başarıyor. 
Nefesinizi kesecek bir macera romanını, gerçek nedir, insan neye inanmalı, aşk dünyayı kurtarabilir mi soruları ekseninde bir yürek atlasına dönüştürüyor.


sahilde kafka
Kafka Tamura on beş yaşına girdiği gün evden kaçar. Uzun zamandır planladığı bu kaçışın nedeni babasının yıllar önce dile getirdiği uğursuz kehanettir. Ama babasının bir düzenek gibi içine yerleştirdiği kehanet gölge gibipeşindedir Kafka ilk kez aşkı ve tutkuyu yaşarken gizemli bir cinayetle kehanetin ve kaderinin düğümleri çözülmeye başlar.
Sahilde Kafka, XXI. yüzyıl edebiyatına damgasını vuran, kitapları bağımlılık yaratan kült yazar Haruki Murakamiden, hayatın yavan gerçekliğine karşı büyülü bir dünyanın kapılarını açan bir roman.



bu iki canllarım kitaplarımın postu için tık tık

haruki murakami


wikipedi
Haruki Murakami (Japonca: 村上春樹) 12 Ocak 1949 yılında Japonya'nın Kyoto kentinde dünyaya geldi. Babası bir Budist din adamı olan Haruki gençliğinin büyük bir bölümünü Kobe'de geçirdi. Üniversite öğrenimini Tokyo’daki Vaseda Üniversitesi'nde tamamlayıp 1975’te mezun oldu. 1986 - 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadı. Yazarın ilk kitabı olan “Kaze no uta o kike” Gunzou Edebiyat Ödülü'nü aldı (1979). Bu eseri takiben yazar “Hitsuci o meguru Booken” (1982) isimli romanını yazdı. Yazar bu eseriyle de Yeni Yazarlar Noma Edebiyat Ödülünü aldı. Ödül alan iki kitaptan sonra “Sekai no ovari to haado boirudo” (1985) geldi ve bu kitap da Tanizaki Ödülü’nü kazandı. Fakat yazarı dünyaya tanıtan ve kendinden söz ettiren kitabı tam 16 dile çevrilmiş olan “İmkânsızın Şarkısı (Norvei no Mori)” (1987) olmuştur. 1995’te yayımlanan “Zemberekkuşu'nun Güncesi” kitabı ile ertesi yıl da Yomiuri Edebiyat Ödülünü kazandı. Haruki günümüzde Amerikan kültürünün etkisi altında kaldığı ve aşırı Batıcı olduğu eleştirilerine maruz kalmaktadır. Fakat yine de Japonya’nın XX. yüzyıldaki en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilir. Haruki Murakami'nin yeni romanı 12 Nisan 2013 de Japonya'da piyasaya çıkmıştır. İlk etapta Japonca yayımlanacak olan ve Türkçeye “Renksiz Tasaki Tsukuru ve Hac Yolculuğundaki Bir Yılı” adıyla çevrilebilecek roman daha okuyucuyla buluşmadan günler önce online rezervasyon ile bestseller listesine girmiştir. Yazarın kitaplarını İmkansızın Şarkısı hariç tüm kitaplarını Japonca aslından Türkçeye Hüseyin Can Erkin çevirmiştir.İmkansızın Şarkısı Fransızcadan çevrilmiştir.

15 Mart 2014

aşkın gözyaşları 2,mezlana,sinan yağmur


hamuş,perende

bir aşkın gözyaşları serisi daha bitti.ve bence bu diğerinden daha iyi değildi.
ben yazarın dilini sevmeyince,kitabını hiç sevemiyorum.
elimde üçüncüsü de var,nasıl okunur o kitap bilemem :/
ama daha da sinan yağmur okumam arkadaş,yazar hiç kusura bakmasın.
kitap bana hiç bir duygu vermedi,yüreğimi harekete geçirmedi.
mevlanı'yı anlatan biyografik tarzda başka kitaplarda okumuştum çok daha etkileyiciydi o kitaplar.
merakı olunlar okusun ama çok şey ummasın...


kitaptan :

mevlana'nın eşine muhabbeti :
sen benim Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevişim,bir adım gelene on adım gidişim ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin.sen benim bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,azla yetinişim,çoğa göz dikmeyişimsin ve kapanmayan avuç içimsin.
(Allah herkese böyle dua edebilecek eşler nasip etsin demekten başka ne denir ki ? )

mevlana'nın duası :
yüce allah'ım bana senin aşkınla tanışacak dostumu gönder,Rabbim,beni yalnız koyma.

şems :
izin ver de diğerlerinin anlamadığı bir dil konuşayaım.

şems :
ben üçüncü çeşit bir yazıyım.
bir hattatın üç çeşit yazısı vardır birincisini kendisi okur,başkası okuyamaz;ikincisini kendisi okumaz başkası okur,üçüncüsü ne ona ne de başkalarına okunur.işte  ben o üçüncü yazıyım.

aşk kitap okumakla öğrenilmez,aşkı kağıtlar da bilemez.
şems :
mevlana'm insanlar neden med-cezir yaşarlar ?
içimizde de bir musa yaşarken bir de firavun besleriz de ondan.

mevlana :
hüzün ördü ömrümüz.

MEVLANA :
BİLMEDEN aLLAH HAKKINDA HÜKÜM VERİR OLMUŞUZ.ŞU CENNETLİK,ŞU CEHENNEMLİK DER OLMUŞUZ.BATINİ BİLMEDEN SIRF ZAHİRE BAKARAK VE ONUN HAKKINDA ALLAH'IN TAKTİR ETTİĞİNİ BİLMEKSİZİN HÜKÜM VERİR OLMUŞUZ.KENDİ TAŞIDIĞIMIZ KALPTEN BİHABER İKEN KİMİN CENNETE VEYA CEHENNEME GİDECEĞİNE KARAR VERİR OLMUŞUZ.

alıntı
En mahrem bir gecenin, en matemli anında akıyordu gözyaşları. Sırların habercileri, hızına yetişemiyordu gözyaşlarının. Çok konuştuk, biraz da susalım. Susalım ve ağlaşalım. Aşkın Gözyaşları sağanağında, yitik cennetimize yol bulalım.
"5 Aralık 1273; Mevlâna gördüğü rüya ile kan ter içinde uyanır. 
Şems’in seneler önce kaldığı odaya girer.
Taş duvarlar, tahta sedir, acem kilimi, odada her ne varsa hepsi Şems kokmaktadır.
Bakışları duvarda gezinir.
Senelerdir, hiçbir şeyin asılı olmadığı duvarda, bir levhayı fark eder.
Okur yazıyı, kopar çığlık, atar kendini avluya.
Karla kaplı taş zemine, yüzüstü düşüp bayılmıştır."


yazar hakkında bilgi ve şems kitabı için tık tık

mevlana :
istemek ermenin yarısıdır.
isteklerimize hayırlsıyla ermek duasıyla.
iyi okumalar..


14 Mart 2014

kitapalışverişi.


bugün çok güzel bir gün.çünkü ilk haruki murakami kitaplarıma kavuştum.
darısı diğerlerinin ve özellikle 1Q84'ün başına.
kitapadresi sitesinden internetten sipariş ettim kitaplarımı.d&r ve idefix'te bu kitaplar 55  tl'ye geliyordu.d&r da bu kitapların yanında başka bir kitap daha sipariş edecektim ,elli tl ve üzeri siparişlerde de kargom bedavaya gelecekti ama kapıda peşin ödemesi yok bu sitelerin.bende internetten kredi kartıyla alışveriş yapmaya cesaret edemediğim için kapıda ödeme kolaylığından dolayı kitapadresi sitesini tercih ettim.ve tabi ki pahallı oldu.
neyse her halükarda bana gelişi yinede uygundu kitapların :)
işte kitaplarım :


bunlar prensesim için :)
anasının kızı,bayılır okumaya :)


aman murakami,canım murakami :)


 kitap hakkında ,alıntı

Tokyo’nun varlıklı bir mahallesinde, sıradan ve sorunsuz gibi gözüken bir hayat süren Hajime, orta yaşlara geldiğinde yaşamını sorgulamaya başlar. Hayatı boyunca sahip olduklarından daha fazlasını istememiştir. Savaş sonrası yıllarda şansı yüzüne gülmüş, iyi bir evlilik yapmış ve iki kız çocuk sahibi olmuştur. Şehirde iki caz kulübünün sahibi olarak kıskanılacak bir kariyeri vardır. Yine de, hayatı ve kariyeriyle ilgili, rahatsız edici, sinsi bir yetersizlik duygusuna kapılmaktan kendini alamaz. İlk gençliğinde âşık olduğu, akıllı, ancak tuhaf bir yalnızlık duygusu uyandıran güzel Şimamoto’nun anısı, kalbini gölgelemektedir.
Yağmurlu bir gecede, eskisinden çok daha güzel ve etkileyici görünen Şimamoto’nun tekrar karşısına çıkmasıyla, hayatı çok daha karmaşık bir hale gelir.

“İnsanın, kaderi ve maddi dünya arasındaki gelgitlerini anlatan ve okuru kıskıvrak yakalayan bir eser. Akıllardan çıkmayacak.”
The New York Observer

bu kitabın yazarıyla twitter'da tanışma fırsatım oldu ve yazarına söz verdiğim gibi kitap artık elimde :)
en kısa zamanda okumaya başlayacağım.
gerçi kpss yüzünden hiç vakit ayıramaz oldum. :/
kendimi boşlukta gibi hissediyorum kitap okumayınca..

gençosman denizci
kitap için oldukça heyecanlıyım :)


Buz Yürekler 

Nehirde balık avlamaya giden üç kafadar, balık yerine genç bir kızın cesediyle karşılaşırlar.Cesedin, bulunmasının ardından gözüpek Başkomiser Fatih Korkmaz, Erzincan Cumhuriyet Savcısı olan dayısı sayesinde soruşturmaya dâhil olur. Baş döndürücü bir hızla şüphelilerin peşine düşen Başkomiser Fatih, şehirlerarasında adeta mekik dokur. Cinayeti çözüme kavuşturmak için inanılmaz bir efor sarf ettiği sırada, ikinci bir cinayetin daha işlenmiş olduğunu öğrenir.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Amiri olan Başkomiser Fatih Korkmaz, aynı zamanda tarihi eserler konusunda uzmandır. Bir yanda tarihi eser kaçakçılarıyla mücadele ederken diğer yanda cinayetleri çözmek için uğraşan tecrübeli bir polistir.
Türkiye’nin dünyaca ünlü bazı tarihi mekânları hakkında kısa bilgiler de veren elinizdeki bu sürükleyici cinayet romanında, son birkaç sayfaya kadar katilin kim olduğunu merak edecek ve bir solukta okuyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

bir diğer pek kıymetli murakami kitabım :)


alıntı 

Haruki Murakami’den bir tutku olarak koşmak ve bu tutkuyla terbiye edilen yazma eylemi üzerine eşsiz bir metin...
“Murakami Bey, insan sizin gibi sağlıklı bir yaşam sürünce zamanla roman yazamaz hale gelmez mi?”

Arada sırada insanlar bu soruyu sorar bana. Roman yazmak, sağlıksız bir 

eylem; yazar olan kişi de sağlıklı olmak dediğimiz çemberden uzak bir yerde, mümkün olduğunca sağlıklı denemeyecek bir yaşam sürmek zorundaymış gibi. 

Biz roman yazmaya çalıştığımızda, insanlığın temelinde bulunan zehir gibi bir şeyi istemesek de çekip çıkarır, görünür kılarız. Yazarlar az çok bu zehre maruz kalır. Bu zehir işin içine girmediği sürece, gerçek anlamda yaratıcılık 

eylemi ortaya konulamaz çünkü (tuhaf bir benzetmeyle söyleyeceğim

ama balonbalığının zehirli kısmının aynı zamanda en lezzetli kısmı olmasıyla tıpatıp benzeyen bir durum galiba). Ama gerçekten sağlıksız olan şeylerle uğraşmak için insan mümkün olduğunca sağlıklı olmak zorundadır. Bu, benim tezim. Yani sağlıksız bir ruh bile, yine sağlıklı bir vücuda gereksinim duyar. İşte bu yüzden, böyle biri sanatçı olamaz, dense bile ben koşmaya 
devam ediyorum.


en kısa zamanda bu kitapları okumak ve yazısını yazmak dileğiyle.
iyi okumalar 

13 Mart 2014

#a101 sağolsun :)

a101'e girip kitap almadan çıkmak olmaz.son kitap alışverişimden örnekleri size sunarken 
halihazırda ki yeni kitap siparişlerimden de haberdar etmek isterim;ilk haruki murakami kitaplarımı sipariş ettim :))))) işte bunlar mutluluk gülümsemesi :)
iki güne kalmaz elime ulaşır,bende o zaman hemen postunu girerim.
ama en çok istediğim murakami kitabını,1Q84'ü,sipariş edemedim :/
inş başka sefere.yine de mutluyum çünkü iki adet haruki murakami kitabım olacak.bir de gençosman denizci'nin kitabı buz yürekler'i sipariş ettim.
son olarak da prensesime mürekkep içiciler serisini sipariş ettim.heyecanla beklemedeyiz.
şahin beklemede,tamam :)

işte a101 kitaplarım.yalnız çok uyugun fiyata geldiler.her biri 4 tl ediyor.
satış fiyatları 12-15 tl'ye kadar değişiyordu nette.

 kerbela 
alıntı

Dinler tarihi içerisinde hakkında belki de en fazla şey yazılmış olan Kerbela, dünya var oldukça üzerine yazılması devam edecek olan önemli bir olaydır. Önemi; olayın içerdiği kutsî ve dramatik unsurlardan kaynaklandığı gibi, bugün yaşayan bazı dinî kimlik ve kültürlerde merkezî bir konumda olmasındandır. Günümüzde var olan inanç ayrılıklarını, bunun nedenlerini ve oluşum sürecini öğrenmek Kerbela Olayı'nı öğrenmekle mümkündür. Bu sebeple pek çok mezhepsel olayın veya kültürel farklılıkların doğru anlaşılabilmesi  Kerbela ve Hz. Hüseyin'in yüklendiği rolün doğru öğrenilmesine bağlıdır. Bu nedenle kitabımız pek çok eksiği giderme, özellikle gençleri konu hakkında bilgilendirme amacı taşımaktadır. Umarız bu misyonu az da olsa yerine getirebilir. (Tanıtım Bülteninden)

kalp sızısı
alıntı
Jane Champion, zengin ve bağımsız bir İngiliz asilzadesi olmakla birlikte bir o kadar çirkin ve gösterişsiz bir kadındır. Garth ise genç, yakışıklı ve güzel olan her şeye aşık bir ressamdır. Zaman zaman Maldrum Düşesi olan teyzesinin malikanesinde kalan Jane, ortak dostlar vasıtasıyla katıldığı bir partide Garth ile karşılaşır. Sakin bir şekilde devam eden partide Jane'in vermiş olduğu kısa süreli konser Garth'ın, Jane'in içinde barındırdığı güzelliği görmesine ve ona deliler gibi aşık olmasına neden olur. Bir süre sonra Garth artık dayanamaz, Jane'e olan duygularını açıklar ve ona evlenme teklif eder. Fakat Garth'ın kuralları hiçe sayan yaşam tarzı ve yakışıklılığı karşısında Jane'in gösterişsiz ve çirkin bir olmasından dolayı kendine olan güvensizliği bu teklifi reddetmesine neden olur. Korkaklığın ve kendine olan güvensizliğin ağır yükü altında ezilen Jane'in psikolojisi alt üst olur ve yaşadığı travmadan kurtulmak umuduyla dünya turuna çıkmaya karar verir. Yıllar sonra verdiği karardan pişman olan Jane, Garth'ı bulup ondan af dilemek ister ama Garth, geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini kaybetmiştir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. (Arka Kapak)


sırlar uçurumu
alıntı
1835 yılı Fransa...
İçinde karanlık sırlar saklayan bir malikâne. 
Blanc de Venue Malikânesi.
Lanetli bir uçurum...
Yirmi yıl önce uçurumun dibinde ölü bulunmuş bir kadın.
Belki de arkasında ölümcül sırlar saklayan gizemli bir cinayet...
İntikam almak için geçmişin karanlık anılarını ortaya çıkarmak zorunda olduğuna inanan, inatçı ve çatal yürekli bir evlat.
Geçmişini gizlemek zorunda kalan gizemli bir doktor.
Lanetli bir sır!
Şüphe yüklü bir aşk!
Ve geçmişin ürkütücü sisleri arasından çıkıp gelmiş kötü ruhlu bir adam...

Sırlarla örülü, heyecan dolu bir öykü!
Gerilimi ve gizemi iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Belki de şimdiden benzerlerinin arasında kendine çok üstün bir yer edinecek olan, türünün en gizemli romanlarından biri...
Okuyan herkesi kolayca etkisi altına alacak, finaliyle ters köşeye yatıracak, büyüleyici, tüyler ürpertici bir roman.
Soluğunuz kesilecek. Hayran kalacaksınız.

aşkın öteki yüzü
alıntı
XIX. yüzyılın sonu, New York...
Toplumsal sınıfları, ahlak anlayışı ve katı kurallarıyla oldukça muhafazakar bir kent.
Newland Archer, pek çok aristokrat gibi hukuk eğitimi almış, güzel sanatlara, felsefeye düşkün genç bir avukattır. Ailesi Archer'in May Weiland ile evlenmesini uygun bulur.

Heyecanlı nişanlılık dönemi bir süre sonra yerini mutsuz bir evliliğe bırakır.

May'in Avrupa'da yaşayan kuzeni Madam Olenska'nın zengin kocasını terk edip New York'a gelmesiyle hayatlarında yeni bir dönem başlar. Madam Olenska, bu çevrenin alışkın olmadığı kadar özgür, cesur, hayal gücü zengin bir kadındır. May'in muhafazakar, geleneklere bağlı ve sıkıcı haline karşın Madam Olenska sıradışı tavırlarıyla Archer'i büyüler. Aşkının karşılıksız olmadığını anlayan Archer ilerleyen zamanlarda aşkla vicdanı, muhafazakarlıkla arzuyu, özgürlükle itaati ayırt edemeyecek kadar büyük bir girdabın içine girer.

XX. yüzyıla gelindiğinde ise ne New York eskisi gibidir, ne de insanları...

elimde aşkın gözyaşlar 2,mevlana var.
ve yine hiç beğenmedim.bir an evvel bitse de hayırlısıyla yeni kitaplarıma başlasam.
iyi kitaplar mı çok merak ediyorum.
en kısa zamanda aşkın göz yaşları okudum bitti serisinde buluşmak üzere iyi geceler,keyifli okumalar :)

8 Mart 2014

Related Posts with Thumbnails