29 Haziran 2014

the philosopgers / after the dark

uzun zamandır kore filmi haricinde izleyip de beğendiğim nadir yabancı ve kore filmi olmayan  filozoflar hakkında size azıcık bilgi vereyim.filmler hakkında hep uzun zamandır ifadesini kullanıyorum yazdığım postlarda,çünkü gerçekten uzun zamandır film beğenemiyorum.
neyse after the dark'ta iyi kötü pek çok yorum almış ama en önemlisi benim beğenimi kazanmış bir film.
haydi başlayalım film hakkında konuşmaya.


filmin imbd puanı : 5,7.size,blogda ilk defa imbd'si 7'nin altına düşmüş bir film tanıtıyorum.
ama film hoş.
yönetmeni : john hudles,baş rollerde : cold atlas filminden hatırlayacağınız (ki filmde bir bestecinin yanına eğitim almaya gitmiş eş cinsel bir müzisyeni ve daha pek çok rolü canlandıran) james d'arcy,harry potter filminden hatırlayacağınız kırmızı şaçlı ginny weasley rolünde ki bonnie wright var.diğer oyuncular pek tanıdık değildi benim için :))
clod atlas deyince blogda tanıtıp tanıtmama konusunda kararsız kaldığım filmlerden biri.zira makyaj konusunda kendini aşmış bir bilim-kurgu filmdi.her oyuncu ki birbirinden meşhur oyuncular,tanınmayacak haldeydiler en az beş rolü canlandırıyorlardı.
halle berry'i charlize theron sanmışlığım var o_O
 o deece yani :))


filmin konusuna gelince;bir felsefe öğretmeni öğrencilerine bitirme tezi olarak çok farklı bir ödev verir.bir nükleer reaksiyon sonucu dünya da tüm insanlık yok olmuştur ve bu bir sınıf dolusu öğrenci yok olan bu insanlığı sadece akıl ve mantıklarını kullanarak yeniden devamını sağlamak zorundadır.
bütün ders aslında sınıf ortamında geçerken biz filmde öğrencilerle birlikte akıl ve felsefe yolculuğuna çıkarız.
ya da böyle bişiyler :))






hocalarının rehberliğinde öğrencilerle birlikte biraz fantastik biraz bilim kurgu felsefik bir yolculuğa çıkılan bir film.
ben izledim beğendim.
bakalım siz ne düşüneceksiniz ?


kırtasiyeci geldi haaanıım :)

içimde bir ilk okul çocuğu yaşıyor vesselam,
daha da bir şey demem gider yatar uyurum :)


hayırlı ramazanlarınız olsun...

27 Haziran 2014

kitap alışverişi..

 çok sevdiğim hocamdan yeni kitap hediyeleri.
hocam artık prof olmuş.yüzüne söyleyemedim ama hocama prof'luk çok yakışmış.
bu arada hocam fırsat buldukça bloguma göz atıyormuş çokta beğenmiş.hehe ne ka sevindim anlatamam :)
hocamın ennn yeni kitapları.elazığ'a gidince ilk iş hocamın kitaplarını okuyup postlarını yazacağım inş.


prof.dr.ismail erdoğan,misal alemi


arka kapak :
elinizdeki eser misal alemi ile bu alemde bulunduğu ileri sürülen bir evreni konu edinmektedir.kimi islam filozofları ve mutasavvıflarınca hurkalya,sekizinci iklim,na-koja abad,arzı hakikat ve arzı beyza gibi isimler verilen bu alemin,fizik alem kadar gerçek olduğu ileri sürülmektedir.söz konusu alemde cabelka ve cabersa gibi şehirler,kavimler,mabetler,deniz ve ırmak gibi varlıkların bulunduğu iddia edilmektedir.ayrıca kaf dağı,abı hayat,zümrüd-ü anka kuşu,zülkarneyn'nin yolculuk ettiği yerler ve yaptığı set,ye'cüc ve me'cüc,hz.musa ile hızır'ın buluştuğu ''iki denizin birleşip suların karışmadığı yer'',balığın diriltilemsine vesile olan su gibi varlıkların da misal alem'inde bulunduğuna dair görüşler bulunmaktadır.

yazar tüm bu görüşleri felsefi bir bakış açısıyla incelemeye çalışmaktadır.

prof.dr.ismail erdoğan,beyruni-ibn-i sina tartışması


arka kapak:
beyrıni ve ibn-i sina,türk-islam düşünce tarihinde iki önemli zirveyi oluşturmaktadır.bunlardan beyruni,bilimsel çalışmalarıyla yaşadığı çağa adını vermiş,ibn-i sina ise felsefe ve tıpta dünyanın en önde gelen birkaç filozof ve hekimi arasında yer alarak şeyhu'r-reis unvanını almayı hak etmiştir.

......

elinizdeki bu çalışma,her iki düşünür arasında tespit edilebilen soru ve cevapları okuyucuya iletmeyi hedeflemektedir.

hocamın kitaplarından sonra bu kitaplar çerezlik ama napim aldım işte :)



Hayallerinizin Ötesindeki Bir Dünyada Yolculuk...

Beyrut'ta büyük bir sanat galerisinin güvenlik şefi Rafik… Güvenlik kameralarında yakaladığı bir görüntüyle kendisi ve yakın arkadaşları bir anda heyecan dolu bir maceranın ortasına düşüyorlar. Hayalet gerçek mi?

Stian, genç bir kayakçı iken geçirdiği kaza ile tüm bedeni felç olan bir Norveçli… Yıllar sonra beklenmedik bir ses dostu oluyor. Stian dost sandığı bu kişinin, kendisini silah olarak savaş planlarında kullanacağını anlayacak mı?

Sean, NASA'da çalışan, Mars yüzeyinde keşfedilen bir delikle başlayan dev proje Cydonia için seçilmiş iki astronottan biri… Mars'ta neler oluyor? Kara deliğin arkasındaki sırrı kim çözecek? İsrail'in üçüncü dünya savaşı için akıl almaz planlarının Mars ile ilgisi ne?

Beyrutlu Rafik, Norveçli Stian ve Amerikalı Sean'ın yollarının kesiştiği Cydonia'da, soluk soluğa bir macera ve müthiş son…


DEBORAH RANEY, ilk romanı Saklanacak Yemin (A Wow to Cherish), Excellence in
Media'dan Gümüş Melek Ödülü'ne layık görüldü ve World Wide Pictures tarafından çekilen,
övgüyle karşılanan aynı adlı filme ilham kaynağı oldu. O zamandan beri kitapları RITA Ödülü, HOLT Madalyası ve National Reader's Choice Ödülü kazandı ve iki kez Christy Ödülü'nde finalist oldu.

"Bir Deborah Raney hayranı olarak, harika bir eser okuyacağımı umdum ve umudum boşa çıkmadı. 'Sonsuza Kadar Aşk', oldukça çarpıcı bir sahneyle başladı ve sonuna kadar beni büyüledi. Bunu kaçırmayın!"
Karen Young

"Deborah Raney'nin kitapları beni daima esir alıyor! 'Sonsuza Kadar Aşk', çok güzel kaleme alınmış ve büyüleyici bir eser. Bu kitapla kalbim sanki şarkı söyledi, dans etti, ağladı ve birkaç kez takla attı!"

Cindy Woodsmall


 Doğuştan kör Marianne Fraser yirmi yedi yaşında dul kalır. Aradan uzun yıllar geçmiştir ve Marianne'in aşka dair ümitleri tam tükenmişken bir kış gecesi kapısının eşiğinde Keir belirir. Marianne'in tutkulu doğası, Keir'in kendisine yaşattığı duygular ve onun için yaptıklarıyla teselli bulmaya başlar. Marianne, kendisine yaşadığı adada yıldızları "göstermeyi" isteyen bu münzevi adama güvenebilecek midir? 

Kırık kalplere bile umut verebilecek, sizi harekete geçirebilecek güçteki bu romantik romanı heyecanınız hiç sönmeden okuyacaksınız…


Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen "Romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.

keyifle okuyayım inş :))

formasyon diyeyim bunun başlığına :)


çok şükür bu sefer formasyona yerleştik.hemi de elaziz'e.çok sevindim vesselam.ama son iki haftadır da serhoş gibiyem :) nerede kalıcam,nasıl geçinicem,prensesim ne olacak derken hepsi bir çözüm buldu  çok şükür.bir müddet ana kız ayrı kalacağız ama olsun.sonu selamettir inş.
bu sefer ne gezdim ne de resim çektim.size birkaç foto göstereyim de ders çalışmaya gideyim.zira dört gündür kitap yüzü açamadım :/ halihazırda akşam döndüm eazığ'dan.

ders çalışma halleri.



 akgün'de akşam yemeği yedik,betüş'le :)



şekerci kız yurdunda kaldımdı ben.bu da sabah kahvaltım :)
ben çay içmem a laf aramızda :)


buda şekerci kız yurdunda ki  akşam sefamız :)


şekerci'nin camından akşam üstü gazi caddesi.


 yeni evimin salonu :)
birkaç ay yalnız yaşayacağım.iyi bir tecrübe olacak.


son olarak kendisime aldığım sipiral defter.çok hoşuma gitti.bir başka modelini de tekrar gittiğimde alacağım.kimseye söylemeyin a:)


hayırlısıyla formasyonu tamamlamak nasip olur inş.
selametle...

17 Haziran 2014

yeni bir şeyler daha.

bayağıdır kendime bir şey almamıştım diyecektim ki geçenler de aldığım saat aklıma geldi,çarpılırım diye korkup susutum :)
işte alışverişler,hediyeler,kpssler falanlar filanlarlı bazı resimler :)

hafta sonu aldığım ,enn sonunda,korece dil kartlarım.


çantam yeni ki :) kpss biter bitmez okuyacağım murakamim ve mevzu bahsim saatim :)


canın çıksın kpss :)


bu sefer benim için kitap ayracı tasarlandı hemde adıma :))


son hız geri sayım devam ediyor ve kpss'ye çok az zaman kaldı.duanızı eksik etmeyin inş.
sağlıcakla.

9 Haziran 2014

istiyorumlardan :)


bir cumartesi sabahı sabahın kör közünde tramvaydan çıkar çıkmaz kelebek mobilyada bu masayı gördüm ve derindennnn etkilendim :) şimdiye kadar ufak tefek şeyler istemişliğim var ama buna gerçekten bayıldım bayağı da pahallı olmasana rağmen istiyorum işte :)
gerçi bu mobilyacıya da yaptırılır.ama ev fiyatına bu ne ya.kelebek mobilya kafayı sıyırmış.altı üstü bir yemek masası ama çok güzel :)
3000 tl civarında o_O
neyse iste bu masa da istiyorumlara eklendi :))


bu da takımın konsolu ama bunu istemiyorum.sadece göstereyim dedim :))


8 Haziran 2014

invention of love



on dakikalık çok güzel bir animasyon daha öneriyorum sizlere.bu animasyon tarzında ki çizgileri de çok beğendiğimi daha önce blogda söylemiştim.
2010 yapımı,imdb puanı 7,0 olan,yönetmenliğini andrey shushkov'un yaptığı çok hoş bir kısa fil.
bu film için de on dakikanızı ayırın ve bakın aşk nasıl icat edilmiş...






işte filmimiz.



6 Haziran 2014

father and daughter.



size birkaç gün önce izlediğim çok duygusal  kısa bir animasyon film önereceğim.çoçuk yaşdayken
babasından ayrılan ve ömrü boyunca baba özlemi içinde yaşayan bir kız çocuğunun hikayesi.
animasyonun çizgileri de konusu kadar etkileyici.
gözleriniz yaşarmadan duramayabilirsiniz.


filmin imdeb puanı ;7,9,yönetmeni michael dudok de wit 



işte hüzünl kısa filmimiz..




2000 yılında oskar ödülü almış,müziği,konusu ve çizgileriyle insanı derinden etkileyen bu kısa filmi izlemeden ayrılmayın..

5 Haziran 2014

u-turn,korean drama


epey bir vakit oldu mu kore draması önermediğim :?
size her bölümü beş dakikalık dört bölümden oluşan çok güzel bir dizi öneriyorum.
hiç üşenmeyin izleyin bence :)
kısa film,kısa animasyon derken dizinin bile en kısasından bir öneri yapayım dedim :)
baş rollerde so ji sub ve lee yeon hee var.


konusu kısaca şöyle so ji sub hiç olmadık bir zamanda kim olduğunu hatırlamayan güzel bir genç kızla karşılaşır.ve hiç olmadık bir sonla hikayeleri sona erer.toplam 20 dakikalık bu kısa dizi de yönetmen hikayesini  iyi yansıtmış.her kore dizisin de olduğu gibi hiç umulmadık bir sürprizle karşılaşıyorsunuz.


 baş oğlanımız so ji sub.pekçok dizi ve fimini izlememe rağmen sp ji sub'tan en çok bu dizide hoşlandım.kıza sinirlenme sahnesini iki kere izleyin derim :)

 lee yeon hee de başkızımız.east of eden'dan paradise ranch'a kadar pek çok dizide rol almış sevdiğim bir bayan oyuncu.





bu çok vaktinizi almaz kore dizisini tavsiye ederim izleyin efem :)
onyl you eşliğinde so ji sub ve lee yeon hee
çok hoş bir ost


iyi seyirler...

4 Haziran 2014

oktapodi


2007 yapımı,imdb puanı;7,4 olan oskar almış kısa bir fransız animasyonu.
yönetmeni julien bocabeille ve françois-xavier chanioux
çok tatlı 3-4 dakikanızı ayırıp izleyin bence :) 


işte film :)


iyi seyirler...



3 Haziran 2014

caldera,kısa film

size çok güzel bir animayon,kısa film daha öneriyorum.
filmin konusu kısaca şöyle :
Mental bozukluğu olan küçük bir kızın gerçekle olan bağının kopması sonucunda belirsiz bir gerçeklik ve yaşamla ölümün doğasına yaptığı yolculuğu anlatan film, yönetmenin şizofreni ve bipolar rahatsızlıkları olan babasının yaşadıklarından ilham alarak ortaya koyduğu muazzam bir eser.

Yapım : ABD / 2013
Yönetmen : Evan Viera
Senaryo : Chris Bishop

filmin imdb puanı : 7,1






işte muhteşem müzikler eşliğinde izleyeceğiniz ve oldukça etkili bir film olan caldera


alma,kısa film

malum kpss'ye bir ay kaldı ve film,dizi her şey rafa kalktı.blogu takip edenler bilir,animasyon ve kısa film hayranıyım.bende kaçamak yapıp bu ders yoğunluğu arasında kısa kısa aman da pek kısa filmler izliyorum :) 
kimseye söylemeyin a :)

filmimiz ;alma
bu tatlı ve küçük kızımız bir oyuncakçı dükkanına gider ama dükkandaki şeytani güçlerden habersizdir.gerisini varın beş dakika ayırıp siz izleyin.


yönetmen ; rodrigo blaas.
imdb puanı ; 7,4





işte kıpkısacık kısa filmimiz :)


Related Posts with Thumbnails