31 Aralık 2017

2018..

Yeni yıl mesajı 😂😂
Şaka bir yana 2018 siyonist İsrail devletinin kuruluşunun 70. yılı ve bu yılı bekliyorlarmış.Inş memleketimizin başına bir çorap örmeyi düşünmüyorlardır(hoş tek gayeleri bu ya)rabbim niyetlerini başlarına çevirsin.Ben bu yıldan çekindim bu bilgiyi öğrenince yanlış hatırlamıyorsam Tanrı İmparatorluğu kitabında geçiyordu.(yazısı için buraya tıklayınız)Vatanımız ve milletimiz için  Rabnül Alemin'den beka,huzur ve güven dua ediyorum.Memleketimizin dört bir yanı perişan en son İran'ı karıştırdılar.Tam bir ateş çemberi içindeyiz.Rabbim Mehmetçiğimize,polisimize ve tüm kolluk kuvvetlerimize güç ve kuvvet versin.Ne planlıyorlarsa 2018 de kendi başlarına dönsün.
Tüm memleketimiz ve dünyanın hala iyi kalmış tarafı için hayırlı,huzur dolu,sağlıklı,savaşsız bir yıl nasip olsun inşllh.
Sevgiler....

28 Aralık 2017

Şu mantığa da bakın hele :)

Dönemin son yazılısıydı ve ben yazılı kağıdı okurken gülme krizine girmiştim.😂😂😂😂 Eee çocuk haklı.Allah'tan hastane yazmamıştı.

Amak-ı Hayal,Filibeli Ahmet Hilmi...


Bu da aralığın son kitabı.
#amakihayal'i uzun süredir okumak istiyordum.Kısmeti bu zamanaymış.Osmanlı döneminde Vahdet-i Vücut üzerine yazılmış tasavvufi bir roman.Enteresan bir şekilde Zerdüştlükten,Budizme doğruda bir hareketi var kitabın.Bu yönüyle kitabın Osmanlı dönemi için çağının ötesine geçebilmesini sağlmış.Tüm kitap bıyunca #flibeliahmethilmi rasyonalizmi yıkıp Bir'de kaybolmayı ve Keşf'le bilgi edinmenin üstünlüğünü aslında klasik bir derviş-zahit/hoca-talebe kurgusuyla anlatıyor.Okuduğum onca komplo teorisi kitaplarından sonra tasavvufa ve özellikle vahdeti vücut teoremine son derece şüpheci yaklaşsam da (efendim ya bu da insanı kendi içinde tanrılaştırıp kendi kendine tapınmayı sağlayacak yönde körüklenen bir düşünceyse diye...🤔🤔🤔işin suyu iyice çıktı mı nedir bilmiyorum) roman olarak tasavvufi tarafından dolayı fantastik yönü olan keyifli de bir kitaptı.Ahmet Hilmi Tanrı'da hemhal olmayı romanın kahramanı Raci üzerinden anlatıyor.Tasavvufun tüm fenomenlerine sahip bir kitap:aynadan sembolik şehirler Cabelka ve Cabelsa'ya,Zühre yıldızından,kıyu fenomenine(zira kuyu Alice Harikalar Diyarında da kullanılır.Küçük Alice tavşan deliğinden geçer ve aklın ve mantığın hüküm sürmediği başka bir dünyaya geçer.😉Tasavvufta da akıl devreden çıkar kişi tanrıda kaybolur vb gibi örneği çoğaltmak çok Matrix desem yeter.😁)Kaf dağından,anka kuşuna...tasavvuf aleminin pek çok sembolik unsuruyla karşılaşır Raci.Tüm bu tasavvuf sembollerinin aslında varolduğu düşünülen bir Misal Alemi'nden bahsedilir.Hatta rüya görürken bedenden ayrılan ruhun Misal Alemine gidip tüm o maceraları yaşadığına inanılır.Tabi bu tasavvufçular için böyle.Bu konuda ayrıntılı bilgiye ulaşmak isterseniz Fırat Üni'den hocam Prof.Dr.Ismail Erdoğan'nın Misal Alemi kitabına bakabilirsiniz)Kısacası tasavvufu sevenler için harkulade bir sufizm kitabı,benim gibi rasyonalistler için harika bir fantastik kurgu roman,😁Yinede Osmanlı döneminden çıkmış bu hoş sedaya kulak kabartın derim.



2017 en sevdiğim kitaplar..

2017'de en sevdiğim kitaplar.
Bu yıl yanlış saymadıysam 187 kitap okumuşum.💪💪💪
Tabi kitaplara verdiğim parayı hiç hesap etmedim.🤔😁😁
2017'de bende yer eden kitaplar...
Aşağıdan yukarı doğru:
Unutulmaz Renkler
50 Felsefe Fikri
Vampirizim
Frodo'nun Arayışı
Dante/Cehennem
Başka  Zamanlar Kütüphanesi
Tozlu Rüyalar Kitapçısı
Radikal Kötülük
Dokuz Yüz Katlı İnsan
Sylvie ve Buruno
Doryan Gray'in Portresi
Usta ve Margarita
Zerdüşt'ün Sırrı
101 Felsefe Problemi
Dune Mesihi
Jane Eyre
Matrix
Ntv yayınları mantık
Ntv ayınları kuantum teorisi
Şeytana Satılan Ruh
Başkaldıran İnsan
Dr.Jekyıll Mr.Hyde
Korkunun Dehşetin Kapıları
Tutunamayanlar
Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye
Idoru
Şeytana Satılan Ruh
Şrödinger'in Kedisi Neden Şizofren Oldu
Güzel,hayırlı bir yıl olması dikeğiyle.🙆‍♀️🙆‍♀️

Aylık bilanço.

Aralık ayı bilançom.😄Güzel,verimli bir aydı şükür.😀

25 Aralık 2017

looking for muhyiddin,nacer khemir...

 size yine nacer khemir'den güzel bir film tanıtayım dedim.
film 2014 yapımı ve imdb puanı:7,9
konusu ise şöyle (alıntı):Annesini toprağa vermek üzere Tunus'a geri dönen bir adam (Nacer Khemir) defin işleminden sonra babasından, Muhyiddin isimli bir şeyhe verilmek üzere, bir emanet teslim alır. Emanetini alır almaz, uzun zamandır kayıp olan şeyhi bulmak için efsanevi bir yolculuğa çıkar. Yolculuğu esnasında, gizemli ve manevi bir üstâd ile şeyhin çoğu dostu ona kılavuzluk eder.


film nette yok o yzden alt yazı ya da dublallı da bulunmuyor doğal olaraktan.
ama buradan izleyebilirsiniz.
Allah senden razı olsun be youtube :))


belgesel tadında kısa bir film...
iyi seyirler.

24 Aralık 2017

başlangıç,dan brown..


Bazen sevmediğiniz bir yamek yerken lokma ağzınızda büyüdükçe büyür ya ha işte kitapta öyle oldu ben oludukça sayfalar çoğaldı.#danbrown'ın tüm kitaplarını okumuş biri olarak beni en heyecanlandıran kitapları #davincininsifresi,#kayipsenbol'dü,
#meleklerveseytanlar'ı da düşününce sanırım artık deşifre edecek sırrı kalmadı.🤔 Kitabı Brown için ben vasat bile buldum.Yalnız onca okuduğum evanjelizm,yeni dünya düzenleri,masonluk,kabala,illuminati vb kitaplardan sonra ben Brown'nun evanjelist bir yazar olduğuna karar verdim.Zira Davinci Cod'da hedefi Katolik klisesi ve Hz.Isa'nın tanrılığı meselesiydi.Magdalalı Meryem'le kilisenin en önemli fenomenini yıktı ve kitapla milyonlara ulaşıp kiliseyi çıldırttı,arkadan Meleklekler ve Şeytanlar kitabıyla(yalnız hangisi önce hangisi sonraydı hatırlamıyorum) kilisenin illuminati bağlantısı,Opus Dei gibi konulara ve kilisenin kirli bağlantılarına değindi.#Başlangic'da da Katolik kilisesinin ikinci büyük gücü Latin kp2luna el atmış.Olaylar artık İtalya'dan sıyrılıp İspanya'da geçiyor.Evanjelistlerin de İslam'dan sonra en çok uğraştıkları ikinci güçte katolikler...Yeni Dünya düzencilerinin üzerinde en çok durdukları konularda uzayda yaşam,yapay zeka daha doğrusu robot gibi kontrol edebilecekleri ruhsuzlaştırılmış ve özgür olduğunu zanneden köleleştirilmiş insan oğlu vs...Brown'da artık"nereden gelip,nereye gidiyoruz?"diye güya felsefik bir soruyla farkındalık oluşturuyormuş efekti oluşturup "aslında bir yerden gelmediğiniz gibi bir yerede gitmiyorsunuz"şekliinde ki ateist söylencesini çakarak pek çok bilimsel gerçeği kendi ideolojisi doğrultusunda taraflı bir şekilde okuyucusuna sunmuş.Neden derseniz size sicim teorisi kurucusu Michio Kaku'nun yapay zekayla ilgili ropörtajlarını önerebilirim ya da Caner Taslaman hocanın Kuantum Teorisi kitaplarını ya da diğer kuantum teorisi kitaplarını.Tabi eğer önerdiğim bu isimleri referans olarak kabul ederseniz.Beni doğrulamak zorunda değil hiç kimse.Hasılı bence Brown bir evanjelist ve kendi ideolojisine son derece sadık bir yazar ve bu doğrultuda takdire şayan işler çıkarıyor.Keşke bizde böyle olabilsek diuebiliyorum.Son olarak beni hiç heyecana gark edemeyen bir kitap oldu.

arka kapak:

Kim olursan ol, neye inanırsan inan,
Çok yakında her şey değişecek...

Genç adam, aniden üç büyük dinin temsilcilerine döndü. “Şaşırtıcı bulacağınızı tahmin ettiğim bilimsel bir buluşum sebebiyle bugün buradayım. İnsanlık deneyimimizin en temel iki sorusuna cevap bulma ümidi ile yıllardır peşinden koşuyordum. Bu bilginin tüm inananları derinden etkileyeceğine inanıyorum. Nasıl desem, ‘yıkıcı’ diye tanımlanabilecek bir değişikliğe sebep olabilir. Birazdan
görecekleriniz, dünyayla paylaşmayı umduğum sunumun kaba bir kesiti. Fakat bunu yapmadan önce dünyanın en etkili din adamlarına danışmak, en çok etkilenecek kişilerce nasıl algılanacağını öğrenmek istedim.”

Piskopos, haham ve ulema birbirlerine baktılar, sıkılmış görünüyorlardı. Piskopos, “İlginç bir girizgâh Bay Kirsch. Bize gösterecekleriniz dünya dinlerinin temelini sarsacakmış gibi konuşuyorsunuz," dedi. Genç adam kutsal metinlerin saklandığı bu eski mahzende etrafına baktı. Temellerini sarsmayacak, yıkacak, diye düşündü. Din adamları üç gün içinde bu sunumu bir etkinlikle insanlara duyuracağını bilmiyorlardı. Bunu yaptığında tüm insanlar, dini öğretilerin gerçekten de ortak bir noktası bulunduğunu anlayacaklardı: Hepsinin tümden yanlış olduğunu...

Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?

İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevabını bulmaya çalıştığı bu temel soruya cevap bulma iddiasındaki bir fütüristin tam da keşfini açıklayacağı gece her şey trajik bir biçimde karanlığa gömülür. Eski öğrencisinin sunumuna davetli olan Simgebilim Profesörü Robert Langdon söz konusu keşfi öğrencisinin anısına dünyaya duyurmaya karar verir. Ancak, kendisini bekleyen şifrelerden, acı sürprizlerden ve ölümcül fanatiklerden habersizdir...
 kitapla kalın...

tanrı imparatorluğu ve türkiye,dr.ramazan kurtoğlu...


  • Kabalanın,Evanjelistlerin,yeni dünya düzeninin,masonların,gizli tarikatların,büyük İsrail projesinin vb pek çok konunun anlatıldığı kitaplar insanın ruhunu derinden etkiliyor.😟İnsanı çaresiz hissetiren türden bir duyguya kapılıyorsunuz ve insanların derin bir uykuda olduğunu düşünüyorsunuz,kendinizde hali hazırda yeni uyanmış bir insan mahmurluğunda oluyorsunuz bir çözüm önerisine de sahip değilsiniz.
    Sadece tek yapılması gereken şey daha fazla okumak,okumak,okumak ve öğrenmek.Öyle bissürü üniversite mezunu olmak önemli değil.Üniversite mezunu biri olarak şunu diyebilirim ki okul size sadece bir diploma ve meslekî bir sıfat veriyor gerisi yine sizin azminize kalıyor.Bu tarz kitaplar bana okumanın ve olaylara farklı açılardan bakıp biraz septik olup körü körüne bir tarafın yancılığını yapmanın ya da nefretle karşı durmanın
    yanlışlığını öğretti.Bu tarz okumalar bana tv de gördüğümüz,gazete de okuduğumuz,herkesin doğru ya da yanlış kabul ettiği şeyin üzerinde "dur bir dakika belki de böyle değildir🤔🤔🤔"demeyi öğretti.Bu tarz kitaplar tüm algımızı her ne kadar hep Matrix'e bağlasada,filmde ki verilmeye çalışılan mesaj da ki gibi"gerçek sandığımız şeyler ne kadar gerçek?demeyi öğretti. "Socrates'in de dediği gibi"Sorgulanmamış hayat,hayat değildir."Antik Çağdan uzanan bu Pagan feylesofun 21.y.y.'da yaşayan bir insan olarak sorgulayan zihnine ne kadar sahibiz?İlk emri"Oku"olan bir dinin mensubu olarak ne okuyor ve ne kadar oluyoruz.En makbul inancın tahkiki iman olduğu bir dine inanan biri olarak atadan dededen kalan dini mirasa ne kadar sorarak,
    sorgulayarak yaklaşıyor ve imani derecemizi arttırıyoruz?Kitabı okudukça bu deli sorular kafamda uçuşup durdu.Pek çok yerde tüylerim diken diken olurken,gözlerimin dolduğuda oldu.Ayrıca bu tarz kitaplar yazan tüm yazarlara da dua ettiğim doğrudur.Ortada binlerce hatta milyonlarca satan,alıp okuduğumuzda parama yazık oldu dediğimiz onca boş kitap,roman varken bazılarının parayı ya da popülerliği düşünmeden amme hizmeti olarak böyle araştırma kitapları çıkartmaları takdire şayan.👏Allah onlardan razı olsun deyu deyu kitabı okuduğum da doğrudur.🙃
    Öğrencilerime hep dediğim gibi "Okuyun!Çünkü yarınlarımızdan çalıyorlar."
arka kapak:

Batı’nın İslam dünyasına olan düşmanlığı 20. yüzyılda iyice ivme kazandı. Önce İsrail’in kurulması ve Filistinlilere yapılan sistematik işkence, 1990’lı yıllarda Bosna’da katledilen 500 bin Müslüman, bugün Irak, Suriye ve Afganistan’da öldürülenler... Yani kral çıplak. Batı için Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu ve ondan vazgeçemeyeceği de aşikâr. Bu bölgede oynanan oyunlar da hiç bitmiyor. Her türlü ekonomik ve psikolojik harp metotları, siyasal manipülasyonlar olduğu gibi devam ediyor. Çünkü bir şekilde Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Yazar Ramazan Kurt, Türkiye üzerine oynanan oyunları, İslamiyet’i yok etmek isteyen Batılı grupların sinsi emellerini, Ortadoğu’daki kirli işleri masaya yatırıyor. Olayların sadece ekonomik ve politik tarafını değil, dini ve sosyal boyutlarını da örneklerle anlatıyor.


uyasnık kalın....

21 Aralık 2017

Kitapmaniaaaaaaaa.....

Yılın son alışverişiydi.Kozmik Üçlemenin ve New York üçlemesinin ilk kitapları kaldı teslim edilecek.Bir de ocak ayında indirim kuponumda olduğundan idefixten Kayıp Zamanın İzinde serisini alacağım ve cidden sonra sadece elimdekileri okuyacağım.Evet evet son kararım.💪💪💪

yüz başının kızı,puşkin...



#puskin'nin #yuzbasininkizi adlı romanı klasiklere başlamak için en ideal kitaplardan biri olarak kabul edildiği gibş 18.y.y.Rusya'sında 
dostluk,vatanseverlik,aşk ve tarih gibi konuları anlatan bir kitap olarak kabul ediliyor.Benim içinse çok bir şey ifade etmeyen bşr kitap.Vaktiyle okuduğum Anna Karenşna ve Kırmızı ve Siyah her daim en sevdiğim ve beni en etkileyen klasikler olarak kalacak sanırım.

baaayy...:)


16 Aralık 2017

Kitapmania....

 Kitapta mı almayah 🤑🤑🤣
Ha bu arada utanmasalar donumuzun rengine kadar karışan çok bilmişlerden gına geldi yeminlen 😤😤 Herşeyi de siz bilirsiniz.Okuduğumuz kitaptan yayınevine her poha karışın daha hızınızı alamayıp kalkıp öyle düşünme böyle düşün diyen hadsiz denyolarda cabası.😤😤😠😠😡😡
 Kahve de mi içmeyeh 😁🤣🤣

14 Aralık 2017

michio kaku...

size bir kaç tane kısa belgesel getirdim dostlar.


michio kaku'ya ait










kimdir bu michio kaku

vikipedi

Michio Kaku (加来 道雄 Kaku Michio 24 Ocak 1947), City College of New York’ta teorik fizik alanında Henry Semat Profesörü unvanına sahip teorik fizikçi. Bilimin popülerleşmesi ve insanlara ulaşması için çalışmaktadır. Fizik ve benzeri konular üzerine birçok kitap yazmış ve ekranlarda sıkça boy göstermiştir. Ayrıca birçok ağ günlüğüne yazı ve makaleler yazmaktadır. Çok satan kitaplar listesine giren İmkânsızın Fiziği (2008), Geleceğin Fiziği ve Zihnin Geleceği (2014) adlı üç adet eseri bulunmaktadır.
Kaku BBC, Discovery Channel, History Channel ve Science Channel adlı kanallarda birçok program sunmuştur.

kitaplarına buradan göz atabilirsiniz....

13 Aralık 2017

yer altından notlar,dostoyevski...


Çoğu kitabı ikinciye okumak ister insan.Ve ben ne zaman bir kitabı ikinciye okusam ilk okumadan daha çok beğenirdim ama
#dostoyevski'nin #yeraltindan notlari'nda öyle olmadı.Kitabı yıllar önce okumuş ve çok beğenmiş olduğum halde ikinci okuması beni hiç memnun etmedi.
Hatta bir adım daha ileri gidip neden bu kadar allandırılıp pullandırıldığına da bir anlam veremedim.🤔
Adı sanı belli olmayan bir muhterem ki ben ona Bay Hiçkimse adını verdim hayatından bıkar ve yer altına çekilir.Kırk yıl sonra hikayesini anlatmaya başlar ve çelişkilerle dolu,tutarsız,bohem,doğru düzgün bir düşüncesi bile olmayan muhteremin hayat hikayesiyle harmanlanmış kafası karışık düşüncelerini okuruz.Bilir kişilerin Dostoyevski'nin Gogol'un etkisinden kurtularak yazdığı ilk eseri ve varoluşsal romanın ilk ayak sesleri olarak değerlendirdiği bu kitap çoğu bölümünde 19.yy'ın aydın,edebiyat dünyası,yönetici ve ülke siyasetleri eleştirisini de taşıyor.Şayet Dostoyevski usta hayatta hiçbir başarısı olmayan,güvensiz,kişiliksiz bir hiçkimsenin gözünden bir 19.yy.tasviri ya da eleştirisi yapmak istediyse takdire şayan bir neticeye ulaşmış.
Yoksa aksini düşünmek mantık dışı bir sonuca götüryor insanı.🤔
Yazar bu kitapta ne yapmak istedi???
İşte tüm mesele bu.....
Ben anlamadım yani arkidişler.🙈🙈🙈🙊🙉😁😶



keyifle kalın....

paul auster leviathan...


#leviathan çok uzun zamandır okuma listemde olan bir kitap #paulauster'da çok uzun zamandır tanışmayı istediğim bir yazardı en nihayetinde tanışma şerefine erdim.Birazdan daha fazla geç oldu ama şükür oldu.😁Ve çok doğru bir kitapla yazarla tanışmışım sanırım.
Çok sürükleyici bir dil yapısı var yazarın,neler olduğunu merak etmekten çok nasıl söylediğinin hevesiyle okuyorsunuz.Birde yaşayan yazarları okuma heyecanının insana verdiği gurur ve hayranlık hisside cabası.Ne hikmetse Paul Auster okumak bana Murakami'yi anımsattı her ne kadar yazarlıkları bir birine hiç benzemese de.Auster'in yazarlığı,
Murakami'nin mekanik ve ruhsuz yazarlığından çok uzak olsa da kurgusunun verdiği heyecan ya da roman kahramanlarının karakterlerinin oluşturduğu merak hissi ve yazarın okuyucusuna kendinden çok şey hissettirmesi bana iki yazar arasında bir yakınlık efekti hissini verdi.Bir polisiye şeklindeymiş gibi hikaye başlasa da sizi hiç alakadar etmeyen roman kahramanlarının ve kurgunun birden bire yazarın akıcı üslubu sayesinde bir sayfa bir dayfa daha sizi içine çekmesi keyif verici bir okuma oluşturuyor.
Kadın ve erkeğin yaşam içinde ki bazen keskin bazen zamana yayılan değişimleri,dostluk,ilişkiler,cinsellik.....ve Paul Auster'ın harika kurgusu.



arka kapak:

Daha önce "Ay Sarayı", "Yalnızlığın Keşfi", "Son Şeyler Ülkesinde", "Şans Müziği", "Kırmızı Defter" adlı kitaplarını yayınladığımız Paul Auster'in son romanı simgesel bir ad taşıyor: LEVIATHAN (Tevrat'taki efsane ejderi). "Leviathan", bir kadının bulduğu bir adres defterinden kendisine bir kimlik seçmesiyle başlıyor. Ya da birden, hiç beklenmedik, sarsıcı bir ölümle. Ya da Aaron oturup en sevdiği arkadaşı Benjamin Sachs'ın öyküsünü anlatmaya başlayınca. Aaron, evliliğini kıskandığı, zekasına hayran olduğu Sachs'ın öyküsünü anlatmak istiyor, çünkü Sachs'la ilgili soruşturmayı yürütenler onun için bir öykü uydurmadan önce kendisi doğruyu yakalamak istiyor. Belki bir kaza sonucu balkondan düşen ya da bilerek kendisi atlayan Sachs ortadan kaybolmuştur. Arada bir ortaya çıkarak deli saçması şeyler söyleyip sır olur. İlk kitaplarından bu yana bize rastlantı ile yazgının toslaştığı dünyalar yaratan, insanlardan uzak kahramanların ardısıra bizi gizemli, yürek burkucu yolculuklara çıkanan Paul Auster, bu yedinci romanında dostluk ve ihaneti, cinsel tutku ve yabancılaşmayı konu alıyor. Amerika'nın en özgün yazarlarından biri olan Paul Auster'dan bir polisiye gerilimine sahip ürpertici, ürpertici olduğu kadar eğlendirici, iç gıdıklayıcı ve içten içe yankılanan bir roman.


kitapla kalın.....

10 Aralık 2017

deja vu..

2006 yapımı bu filmi daha yeni izledim ne yazık ki.filmin imdb puanı:7,0.
baş rollerde:denzel washington ve val kilmer var.

danzel bir ajandır ve bir cinayet olayını araştırırken bir ekibe seçilir ve devletin neler neler keşfettiğine de şahit olur.
bu kadar değil tabi çok güzel bir bilimkurgu.kpss dershanesine giderken özgen hocamız bize yattığınız oda da kesinlikle telefon,pc yada tablet tutmayın derdi.çok paranoyakça gibi görünebilir ama bu filmi izleyince özgen hocaya çok hak verdim.ve bence bir bilim bir holyywood kurgusuna düşmüşse çoktan keşfedidlmiş demektir.filmi mutlaka izleyin

ha birde gizli devlet araştırmalarının yanında kocası hekır olan bazı sivri akıllılar hesaplarınıza girip koyduğunuz engelli kaaldırıp sırf hırslarından sizi geri engellerler ve böylelikle sizi bir kez daha haklı çıkarırlar.Allah kıskanç dostların! şerlerinden korusun amin...:Pböyle bir hareket bekliyordum hiç yanlış tanımamışım.yeni de fark etmedim a ;) :DDD
gidipte siber suçtan şikayet mi etsem :D


trailer..


Allah şerlilerin şerrinden,kıskançların kıskançlığından,hekırların heklerinden korusun.:))
kalın sağlıcakla...

şurdan burdan..

 kendimize yılınbaşı programı yaptık.istanbul'a gitmek çok tuzlu oluyordu,ağrı'dan da (ağustosta geldik)iyice sıkıldık,bizde fırsattan istifade hazır tatil var bir erzurum yapalım dedik.aslında niyat van!aydı ama van'a ağrı'dan önce kar geldiği ve yolları perperişan ettiği için vazgeçtik.bizde yakın ama güvenilir olsun dedik erzurmu2u seçtik.amma da şehirsel bir yazı oldu :))
çğretmen evinde yer ayırttık bakalım hayırlısı,kazasız belasız gidip dönmek nasip olsun.şubat tatilinde de hatay'a atanan kardeşimin yanına gideceğiz daha ne olsun :)
herkese güzel bir tatil ve hayırlı bir yıl olsun inşllh....
kahvesiz duramayan giller bu postu yazarken daha canım çekti hadi ben kaçar gidiyorum kahve yapmaya :)

kahvesiz kalmayın :)

101 felsefe problemi,martin cohen...



Kesinlikle bu yıl en sevdiğim kitaplar listesine girecek.👌
Kitap dört bölümden oluşuyor.Ilk bölüm 101 tane felsefi paradoks,ikinci bölüm bu paradoksların açıklanması,
üçüncü bölüm sözlükçe diye geçse de filozoflardan,felsefi kavramlara kadar açıklama içeren bir bölüm,son bölüm ise kaynakça şeklinde ama okuması yapılacak kitaplar listesi verilirken yine felsefi açıklamalar da yer alıyor.Yalın,anlaşılır bir dili ve üslubu var kitabın.Çok keyifle ve dip notların bile altını çizerek okudum.


“101 felsefe probleminin yer aldığı bir kitap, ne tür bir kitaptır? Daha önce keşfedilmemiş paradokslardan ve merak uyandırıcı bilmecelerden oluşan bir hazine mi? Yoksa, toplum ve fizik bilimlerinin kirli çamaşırlarının, çözülmemiş sorunlarının toplandığı bir havuz mu? 101 problemden kaç tanesi kitabın sonuna gelindiğinde çözülmüş olacak? Verdiğiniz paraya değecek mi?

Buna kuşkunuz olmasın. Bu sayfalarda, gerçekten önem taşıyan bütün felsefe problemlerini bulacaksınız. (Gerçi birkaç tanesi önemli olmayabilir.) Açıklamalar kısa ama öz; “hikâyelendirme” denen (her geçen gün saygınlığı artan) yöntem, tartışmalara hem renk katıyor hem de anlaşılır olmalarını sağlıyor. Anlatımda, akademisyenlerin pek düşkün olduğu teknik jargondan eser olmamakla birlikte, fikirlerden veya sorunlardan hiçbir şey eksilmiyor.”

felsefeyle kalın....

anabasis,ksenophon..


#anabasis'i çok merak ediyordum.Bayağıdır kütüphanede sırasını bekliyrdu.Anabasis(yukarıya doğru giden çünkü geri dönerken şartlardan dolayı Trabzon'a doğru gidip deniz yoluyla Yunanistan'a ulaşmaya çalışırlar.)Pers prensi Kyros'un iktidarı ele geçirmek için ağabeyi 2.Artekserkes'e karşı paralı Yunan askerleriyle yaptığı seferin hikayesi.Kyros yanına tarihin ilk savaş muhabiri kabul edilen #ksenophon'u da alarak sefere çıkar ve savaş meydanın da beklenmedik ölümüyle,ki okurken çok etkilendim,askerler başsız kalır ve yollarını da kaybederler.Artık açlık,sefalet,coğrafi zorluklar ve ölüm dolu bir eve dönüş hikayesi başlarTarihçilerin çok değer verdiği bu eser günce şeklinde,yalın ve akıcı bir dille kaleme alınmış.Başta beni ne kadar ilgilendirebilir ki bu hikaye dedirtiren bir yapısı varmış gibi görünse de okurken olayların içine girdiğiniz ve bir sonra ki sayfada neler olacak diye insanı merak ettiren bir yapıya sahip.Tüm hikayenin Anadolu topraklarında geçtiği bir eve dönüş yolculuğu Anabasis...


keyifli okumalar...

100 büyük düşünür,sabri kılıç...


Keyifle okuduğum bir biyografi kitabı oldu.Kısa bir düşünce tarihi gibiydi.Thakes'den Dekar abime😁,Kant'tan Albert Cabus'a,Deridda'dan Baudrillard'a ve düşünce tarihinde iz bırakmış pek çok düşünüre yer verilmişti.Ama kısır bir genel kültür kitabı olmuş.Düşünürlerin hayat tarihçelerine ve düşüncelerine daha fazla yer verilmiş biraz daha akademik bir yapıda olsa daha güzel ve derin bir biyografi tarihçesi olurdu.


Doğu'dan Batı'ya, Antik Çağ'dan günümüze, 

Karanlık dönemlerin kapanıp, aydınlanma çağlarının başlamasına neden olmuş,

Kralların, sultanların saygısını kazanmış,
Okullar kurup yüzlerce bilim insanı yetiştirmiş
Toplumsal dönüşüm hareketlerine fikir babalığı yapmış,

Etkileri günümüze kadar uzanan siyasal düşüncelerin öncüleri olmuş,

Özgürlük, demokrasi, düşünme, tartışma, felsefe, mantık, kültür, sanat gibi kavramları yaşadıkları toplumlara kazandırarak 

Tarihe Adını Yazdıran; Aristo'dan, Buda'ya, Konfüçyus'dan, Mevlana'ya, Martin Luther'den, Hallac-ı Mansur'a, Montaigne'den İmam Gazali'ye 100 Büyük Düşünür'ün, hayat hikâyelerini, başlarından geçen ilginç ve trajik olayları ve onları günümüze kadar taşıyan fikirlerini, kolay, keyifli ve özet halinde bulacağınız bir başucu kitabı.


keyifli okumalar...

7 Aralık 2017

bol kahve içerir :)

 hafta sonu keyiflerimizden bir kubleyle bugünlük veda edeyim.



charlotte bronte'nin gizli maceralrı,Laura J. Rowland


Bu yaşımda #janeeyre'yi yeni okumuş🙈 ve çok beğenmiş biri olarak #charlottebronteningizlimaceralari'nı tevafuken kitapçıda görünce hemencecik sepete atmıştım itiraf etmeliyim ki kitapların #gotik tasarımı da almamda etkileyici oldu.🙊🙉🙈
Kitap, #charlottebronte'nin yaşadığı dönem olayları,kişi ve mekanları baz alınarak kurgulanmış bir casusluk hikayesi bir #polisiye #roman.Ben çok heyecan verici bulmadım doğrusu.Çok fazla lakırtı edilebilecek bir yanı yok.Ama tasarımından dolayı yakın zamanda instagramda popüler olup yağlanıp ballanacağından da eminim.😉



arka kapak:

Gerçekler üzerine kurulan bir kurgu, hakikatin suretine bürünür.

19. yüzyılın mihenk taşı yazarlarından Charlotte Brontë’nin ana karakter olduğu iki kitaplık seri, İngiltere tarihinin gerçekçi bir anlatımının yanı sıra çok sevilen yazarı da okurun karşısına kanlı canlı bir insan olarak çıkarıyor. Charlotte Brontë’yle kasvetli Londra sokaklarında yürüyüp ülkenin kaderini etkileyecek sırları çözerken, ummadığınız bir deneyim yaşayacaksınız.

Charlotte Brontë sırlarını paylaşmak üzere sayfalar arasında bekliyor. Bildiğiniz Charlottë, hiç bilmediğiniz maceralara atılıyor. 

Yıldırım aynı yere iki kere düşer. Bunun en büyük kanıtı benim, sevgili okur. İşte burada benim hikayem başlıyor.

-Charlotte Brontë, Haworth, İngiltere, 1852 Haziran-

“Döneminin katı ahlak anlayışının gölgesindeki gönül ilişkilerini zengin iç dünyasıyla kaleme alan Charlotte Brontë’ye her zaman hayalini kurduğu o macera dolu yaşamı bu romanla tattırmak istedim. Kitabım, aşkın ve tutkunun bu ölümsüz yazarına yürekten övgülerimi yansıtan bir hediyedir.”

-Laura J. Rowland, Charlotte Brontë’nin Gizli Maceraları-

kitapla kalın.....
Related Posts with Thumbnails