27 Eylül 2017

toplu eserler,soren kierkegaard...


toplu eserleri 1
Söze #kierkegaard'ın beni şaşırttığını söyleyerek başlayayım.
Ilk kısmı okurkes sen feylesofsun adam nedir bu #geothe'nin #gencwertherinacilarikılıklı hikayesi dedim.🙊😶Şaka bir yana kadim filozofların felsefi eserleri nasıl aynı zamanda edebi birer sanat eseri de kabul ediliyorsa aynı kural kesinlikle sonraki dönem filozoflar içinde geçerli.Işte bu kitabında edebi yönü felsefi yönüne adeta ağır basmış.Ilk kısım iki aşığın mektuplaşmalarından oluşuyor.Öyle laletayi yazılar değil,edebi yönüyle sizi etkileyen mektuplar.Hikayesi ise şöyle;genç bir erkek güzel bir kadını yazdığı mektuplarla aklını başından alırcasına onu elde edene dek yazar ve kadını elde ettiği anda tüm hevesatı geçer.Kadın ise sevildiğini sandığı,kör bir pişmanlık ve derin aşk acısıyla ortada kalır.Ve bu bölümde kadının ızdırabını yazdığı,erkeğin de kadını elde deinceye kadar yazdığı mektupları okuruz.(Çıkaracağımız ders ise:Kızlar dikkatli olun! Önünüze gelene kanmayın.)İkinci kısma gelince;onunda birinci bölümden aşağı kalır yanı yok.Yazarın kişiliğin gelişimiyle ilgili düşüncelerini okuruz.Içerik olarak ağır bir felsefi kitap olmasa da roman gibi de çarçabucak okunabilen bir kitap değil,sabır istiyor.Ama Kierkegaard'ın tarzını #Scophenhauer'e çok benzettiğimi de söyleyeyim.Içeriği ilginizi çektiyse ve Werther'in Acıları'nı okuyup benim gibi hayran kaldıysanız bu kitabı da seversiniz diyebilirim.


toplu eserleri 2

Varaoluşçu felsefenin babası kabul edilen #kierkegaard ayrıca çokta iyi bir edebiyatçı.
Söyleyeceklerini çok güzel edebi bir uslupla söyleme gücüne sahip ama ah bu #yasonyayinlari her kitap basımında olduğu gibi bu kitabın basımında da hatalarla dolu bir baskı ortaya çıkarmamış olsa.Kierkegaar'da ait toplu eserlerin ikincisi olan kitap iki ana bölümden oluşuyor:Evliliğin estetik gerçekliği ve Korku ve Titreme.Kierkegaard,yazılarını Johannes de Silentio adlı hayali bir karakterin ağzından kaleme alıyor.Kitabın ilk bölümü adından da malum ikinci bölüm ise iman üzerine.İman bölümüne "korku ve titreme"başlığını vermesi çok manidar.Zira imanın içinde bu her iki duygu mevcut.Iman konusunu 
Tevrat'ta geçen Hz.Ibrahim'in oğlu Hz.Ishak'ı kurban etmesi (Tevrat inancına göre) kıssasundan yola çıkarak ele alıyor.Bu kıssa üzerinden etik ve dinin bağdaşmaz olduğu yönünde kendi felsefi duruşunu anlatıyor.Kafka gibi bir yazara ilham kaynağı olmuş Hiddegar'la birlikte varoluşçu felsefenin atası kabul edilmiş filozofluğunun yanında edebiyatçılığına da hayran bırakan bir düşünür.Ama aramızda kalsın bu varoluşçu felsefe beni biraz baymıyor değil.😉



Soren Aabye Kierkegaard (5 Mayıs 1813-11 Kasım 1855), Danimarkalı filozof ve teolog.
Kierkegaard dindar babasının etkisiyle din eğitimi alarak ve katı bir dini atmosfer içinde yetişti.Tüm yaşamında bu çocukluğun etkisi görülür.Kendisi de dinsel düşünceleri olan birisi olmakla birlikte sürekli din adamlarıyla, kurumlarıyla ve düşünceleriyle çatışma halinde oldu. Mevcut Hıristiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileri sürdü ve Hıristiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiriler geliştirdi. Kierkegaard, din ve Tanrıyı tamamen bireysel bir konu olarak değerlendirdi. Bu yönde giderek sistematik felsefenin bireyi göz ardı eden bütüncüllüğünü de reddetti. Felsefesinde bireyi merkeze aldı.

Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır.Varoluşçu felsefe bir bakıma her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanarak ayrıca tanımlanır, ancak bilinen genel nitelikleri ve felsefi özgürlüğü açısından varoluşçuluğun kurucu isimlerinin başında Kierkegaard sayılmaktadır. Kierkegaard´ın belli bir felsefî sistematik geliştirmediği doğru olmakla birlikte (Kierkegaard bu anlamda Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz filozoflardandır), kullandığı kavramlar ve felsefe yapma tarzı sonradan varoluşçu felsefelerde görülen nitelikleri barındırır. Kierkegaard´ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel´dir. Hegel´in rasyonalist ve sistematik felsefesi Kierkegaard için kabul edilemezdir.Varoluşçu felsefelerde görülen kavramların çoğunluğu öncül olarak Kierkegaard´da görülür: saçma, bunaltı, korku ve kaygı.Kierkegaard´ın felsefî sorunsalı bir bakıma mevcut Hıristiyanlık içinde ve hatta karşısında nasıl iyi bir Hıristiyan olunacağı noktasına da bağlıdır. Kierkegaard, felsefe tarihinin soyut mantıksal kurgularla geliştiğini ve bu nedenle bireyi, bireyin gerçek yaşamını gözden kaçırdığını düşünür.Ona göre varoluş, somut ve öznel insanın yaşamıdır.Bu nedenle felsefe somut düşünmeye, yani varoluşa yönelmelidir.
(Tanıtım Bülteninden)
felsefeyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkür ederim :)

Related Posts with Thumbnails