Bir okudum bitti postunda daha sizlerle birlikteyim ve
boğazıma kadar da felsefeye batmış olabilirim. J
ama bir ilahiyatçı olarak hadis,tefsir,hukuk okumayı da çok seviyorum.hali
hazırda bir öğretmen adayı olarak (ki inş bu dönem de atanırım) eksik olduğum
ya da biraz da olsa bildiğimi düşündüğüm her konuda kendimi geliştirmeye
çalışıyorum.sadece bu aralar felsefeye biraz fazla teveccüh ettim.
Yazıma önce, kitabı
okurken küçük bir sahtekarlık yaptığımı itiraf ederek başlamalıyım..kitabın ilk
bölümü ali suavi’nin ulum dergisinde ki felsefi yazılarından oluşuyordu ki
Osmanlıca,farsça ve Arapçası yüzünden çok zorlandığım için bu bölümü atladım.
:/ risale okuyan biri için bunu yaptığımdan dolayı utanç duyuyorum ama hem felsefi
yazılar olması hem de ağır dili yüzünden bunu yapmak zorunda kaldım.ikisini
aynı anda benim bünyem kaldırmadı. J
kitabın geri kalan kısmı hocam tarafından bu yazıların değerlendirmesinden
oluşuyordu ki,bu kitapta yer alan bütün o yazıları okumuş kadar oldum.
Önce ali suavi’den bahsetmek gerekir ki,kendisi fevri ve
aceleci kişiliğiyle tanınan bir zatmış.önce 2.abdulhamit yanlısı yazıları ile
halifenin güvenini kazanmış,daha sonra saraya yaptığı Çırağan sarayı baskınında
başına sopa vurulması süretiyle hayata gözlerini kapamış bir kişilik.kpss’ye
hazırlananlar Çırağan sarayı baskınını çok iyi hatırlayacaklardır.hem bu
talihsiz baskın,hem de böylesi bir düşünürün
hayatının bu şekilde sonlanması bence acı olmuş.zira kitabı okuyunca ali
suavi’ye felsefi çalışmaları hasebiyle
saygı duymadan edemiyorsunuz.
Kitabı okumak tüm felsefe tarihini ve İslam felsefe tarihini
gözden geçirmek gibiydi.karışık şekilde okuduğum tüm o kitaplar ve öğrendiğim
dersler sanki sıraya girmiş ve marş marş emriyle kafamdaki kütüphanemde tam da
olması gereken yerlerine hareket etmiştii.ali suavi’nin tehafüt’leri
değerlendirmesi (hem gazali’ye ait olan hem ibn rüşt’te ait olan hem de
gazali’yi hedef alan diğer İslam tehafütleri ve batı gözüyle gazali
yorumları),ibn sina’ya,ibn tufeyl’e ait olan hay b. Yakzan romanlarının
değerlendirmesi,isalm düşün tarihindeki hay b. Yakzan babından diğer kitaplara
değinmesi,batı felsefe tarihi için varmış olduğu tespitleri okunmaya değer
bilgilerdi.osmanlı topraklarında doğmuş,felsefeye,araştırma ve değerlendirmelerle
ciddi katkılarda bulunmuş bu türk düşünürü felsefeyi seven her kesin okuması
daha da doğrusu bilmesi gerekir. Çırağan sarayı baskınında ölen ali suavi’nin
bir kpss kahramanı olmaktan çıkıp,İslam düşünce tarihi için yapmış olduğu bu
çalışmalarla anılması ve bilinmesi gerekir.ilahiyattan mezun olup ya da hali
hazırda okuyan pek çok kişinin bu adı bilmiyor olduklarını düşünürsek, ki etrafımda onlardan çok var, en
azından kpss’ye ciddi şekilde hazırlananlar bu ismi bir tarihi kişilik olarak
duydukları için belki takdire şayan bile sayılabilirler.
Hocamın kaleme aldığı bu eser; Ali suavi’nin evropa’da
(Londra ve Paris) çıkarmış olduğu ulum gazetesindeki felsefi araştırma ve
tespitlerinden oluşan yazılarının ele alındığı, ali suavi’nin düşünür kimliğinin
anlaşılması ,batı ve doğu felsefesi
hakkında ki araştırmalarının neticeleri ve kendi felsefi düşüncelerinin
yorumlanabilmesi açısından oldukça faydalı ve doyurcu bir kitaptı. Gazali’ye
olan objektif bakış açısı ve değerlendirmeleri,batı dünyasının gazali’ye olan
haksız tutumu ve ayrıca yine batı dünyasını n Osmanlı ve türk düşüncesine olan
yanlı tavrının irdelenmesi açısından da oldukça faydalı ve aydınlatıcısıydı.
İtiraf etmem gerekirse eğer bu kitabı hocam yazmış olmasaydı
amaan bana ne be ali suavi’den der beklide bu kitap nazarı dikkatimi hiç celp
bile etmezdi.ama şimdi bu kitabı hocam kaleme alım olduğu için şükrediyorum
ki,ben,ali suavi adında felsefi düşünce için gerçekten gayret sarf etmiş bir
türk düşünürüyle tanıştım.
Felsefi araştırma sonuçlarından oluşan ve oldukça
aydınlatıcı olan bu kitabı tüm kitap severlere büyük bir rahatlık içinde
tavsiye ederim.felsefeye ilginiz olmasa bile omsalı topraklarında yetişmiş
böylesi taktire şayan düşünürlerin varlığından haberdar olamk için bile okunur.
Key,fli okumalar dilerim….
Anadolu'da Küçük Hoca olarak da şöhret bulmuş olan Ali Suavi,Osmanlı'nın gerek siyasi,gerek askeri,gerek sosyal ve gerekse fikri açıdanen çalkantılı olduğu bir dönemde yaşamış bir şahsiyettir.İçinde yaşadığı toplumun sorunlarını kendisine dert edinip bu sorunlara çare arayan Ali Suavi,bu yüzden ülkeyi yönetenlerin sorunları çözmede yetersiz kaldıklarına inandığı için Namık Kemal ve Şinasi gibi dönemim meşhur şair ve yazarlarıyla birlikte Avrupa'ya kaçmış ve mücadelesini orada sürdürmüştür.Hayatı incelendiği zaman görülecektir ki Ali Suavi,iyi niyetli ancak aceleci ve bu özelliğinden dolayı da ileriyi tam olarak göremeden harekete geçen,eleştirilerinde pek ölçü tanımayan sivri dilli bir düşünce ve eylem adamıdır.
Elinizdeki bu çalışmada,Ali Suavi'nin Londra ve Paris'te çıkardığı Ulum Gazetesindeki felsefi yazılarından hareketle,onun Türk-İslam düşüncesi içerisindeki yeri ve bu düşünceye katkıları ele alınmaktadır.
keyifli okumalar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)