aylardır elimde olan kitabın sadece ilk birkaç bölümünü okuyabilmişken tam sınav arefesi bir günde bitirdim.internet,telefon vs yokken demek ki daha iyi kitap okunuyormuş.bu bana iyi bir ders oldu.
bundan sonra böyle yapacağım inş.
şimdi kitap hakkında konuşmaya başlayabilirim ;
biraz evvel de söylediğim gibi bir gün de bitecek bir kitap.baştan biraz sıkılıyorsunuz ama sonradan adrenalin artıyor ve katil kim merakı içinde kitabı bitiriyorsunuz.doğrusu yazar sağ gösterip sol çakmış.cinayet romanı olması hasebiyle böyle sonuşçlanmasını bekliyordum ama katilin kim olduğunu öğrenince doğrusu şaşırdım.
ama yer yer aklımdan geçmedi de değil he :)
kitabın giriş bölümü açıkçası sıkıcıydı,hiç bitmeyecek sandım.bir de yazar diyalogları çok uzatmış ve resmileştirmiş.kitabın pek çok bölümünde insanlar bu kadar resmi ve saygılı konuşuyor mu ki dedirtiyor insana.bir de yazar okuyucuya düşünmesi ve yorum yapması için hiç fırsat tanımamış.pek çok yerde kendi düşünce ve inanç tarzını deşifre etmiş.biraz daha kendini gizemli tutsaydı ve düşüncelere ve hislere müdahil olmasaydı bence bir polisiye roman için çok daha güzel olurdu.
bu olay bana lise zamanımda okuduğum stendall'ın kırmızı ve siyah'ını hatırlattı.en beğendiğim,üzerimde çok etkisinin kaldığı bir kitaptır.o güne kadar okuduğum diğer kitapların tarzından çok farklıydı o kitabın tarzı.stendall hiç beklenmedik zamanlarda ortaya çıkıyor olaylar ve kişiler hakkında kendi fikir ve tahminlerini söylüyor ve sonra geldiği kapıdan tekrar çıkıp gidiyordu.
ama bu kitapta dediğim gibi yazar çok fazla kendini deşifre etmiş.
kitabın en dikkat çekici yönü ise;bir memleket gerçeği olan töre cinayetlerine değinmesiydi.bu açıdan önemli bir sosyal konuya değindiği için türlerinden kendini ayırıyor kitap.ayrıca tarihi eser kaçakçılığına da değinmesi bence çok güzel ve önemliydi.romanı okurken yazar,okuyucuyu bu konular hakkında düşündürüp bilgilendiriyor.bir romandan beklenmeyen güzel ve sorumluluk sahibi bir hareketti bence.
romanın konusundan bahsetmeyeceğim zira neresini anlatmaya kalksam sonu hakkında bir ipucu veririm diye endişeleniyorum.o yüzden siz alıp okuyun.
ayrıca şuna da değinmeden geçemeyeceğim kahraman tazeoğlu'nu saçma sapan lise seviyesinde ki bukre'sini okuyacağınıza,ki ben okuyup zaman kaybettim,bbu kitabı okuyun derim.
türkiye'de doğrusu çok fazla polisiye yazılıyor mu bilmiyorum ama alınıp okunması gerek bence.devamının gelmesi açısından.
bir de itirazım var medyanın,sosyal medyanın çok yazarı ve kitabı şişirmesine.bize böyle vakit kaybettiriyorlar işte.sırıtımız sağlam olsaydı bizde bir türlü tamamlayamadığımız bilim-kurgu romanımızı yayımlardık :) bukre ve onun gibileremaruz kalmadık.valla yazar kusura bakmasın ya.lise kızı romanıydı napim.
alıntı:
Nehirde balık avlamaya giden üç kafadar, balık yerine genç bir kızın cesediyle karşılaşırlar.Cesedin, bulunmasının ardından gözüpek Başkomiser Fatih Korkmaz, Erzincan Cumhuriyet Savcısı olan dayısı sayesinde soruşturmaya dâhil olur. Baş döndürücü bir hızla şüphelilerin peşine düşen Başkomiser Fatih, şehirlerarasında adeta mekik dokur. Cinayeti çözüme kavuşturmak için inanılmaz bir efor sarf ettiği sırada, ikinci bir cinayetin daha işlenmiş olduğunu öğrenir.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Amiri olan Başkomiser Fatih Korkmaz, aynı zamanda tarihi eserler konusunda uzmandır. Bir yanda tarihi eser kaçakçılarıyla mücadele ederken diğer yanda cinayetleri çözmek için uğraşan tecrübeli bir polistir.
Türkiye’nin dünyaca ünlü bazı tarihi mekânları hakkında kısa bilgiler de veren elinizdeki bu sürükleyici cinayet romanında, son birkaç sayfaya kadar katilin kim olduğunu merak edecek ve bir solukta okuyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Amiri olan Başkomiser Fatih Korkmaz, aynı zamanda tarihi eserler konusunda uzmandır. Bir yanda tarihi eser kaçakçılarıyla mücadele ederken diğer yanda cinayetleri çözmek için uğraşan tecrübeli bir polistir.
Türkiye’nin dünyaca ünlü bazı tarihi mekânları hakkında kısa bilgiler de veren elinizdeki bu sürükleyici cinayet romanında, son birkaç sayfaya kadar katilin kim olduğunu merak edecek ve bir solukta okuyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
gençosman denici
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)