bu da başka bir elazığ günü.
her zaman ki gibi ders notları baş rolde :)
kahvesiz ders, ders değildir :)
bu gün hangi gündü hatırlamıyorum elif, mariya ve benim kaldığımız öğrenci evine
ders çalışmaya gelmişti.
benim canımın bir hayli sıkıldığı bir gündü.elif bu durumu hemen anlamış.bütün gün
ders çalıştık, akşam üstü mariya'nın bir işi vardı o dışarı yalnız çıkmıştı.
elif ise benim içinde bulunduğum haleti ruhiyemi anladığı için bir yere gitmemiş.
hadi su abla biz de dışarı çıkalım dedi,giyindik, hazırlandık
tam dışarı çıkacağız beni aldı bir ağlama ://
elif,zaten ben aladım o yüzden bir yere gitmedim,yanında kaldım dedi,
boynuma sarıldı ben ağladım o ağladı.
bu resim de o ağlamaların ardından hünkar bey lokantasından..
aslında bu gidişimde de elazığ da canımı ciddi derece de sıkacak
bazı şeyler oldu.bunu blogu okuyanlar
bu gidişim de elazığ da yazdığım ilk posttan zaten hemen anlmışlardır.
az bir zaman için de olsa ailenizi bırakıp başka bir şehre gidiyorsunuz.
gurbetlik,finaller,bütler,sınav stresi,yaşanan bazı gerginlikler,prensesimin hasreti,
elazığ'ın canlandırdığı hatıralar,can sıkan insanların karşınıza çııkması..
işte böyle bazen ağlayabiliyor insan ama önemli olan sizi anlayan bir dostunuzun sizin yanınızda olması ve sizinle birlikte ağlayabilmesi.
bunu geçen sene nur,hacer,meryem namı diğer mariya ve hatice benimle birlikte çok yapmışlardı.
bu sefer de elif'le birlikta sarıldık ağladık.
hepsine çok teşekkür ediyorum,en çok ihtiyacım olduğu anada beni yalnız bırakmadıkları için.
okul ve elazığ sayesinde kazandığım dostlara selam olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)