Murakami,hakkında yazı yazılması en zor yazarlardan biri olsa gerek.Öyle ki boşa koysan dolmuyor doluya koysan almıyor.
Hali,tavrı,kafası bambaşka bir adam.Bazen kitaplar boş
lakırtılarla doluyken acayip bir fantazya içinde sürükleniyor
bazen de söylenebilecek en iyi laflarla sıkıcı olabilecek
bir hikayeyi merak duygusuyla bitittiriyor.
Renksiz Tusukuru ise şuana kadar okuduğum en sürükleyici Murakami kitabıydı
ama her Murakami kitabında olduğu gibi muallak bir nihayete erdi.
Ama ben okurken keyif aldım.
Murakami kitapları da Murakami'nin kendisi gibi anlatılması zor kiaplar ya çok sever ya nefret edersiniz.Ben bu tuhaf Japon'u seviyorum ama herkes gibi anlamlandırmakta da zorlanıyorum.
Neyse ya okuyun güzel kitap işte.
Üstadın yeni kitabı çıkmış Uyku,hele bi durun Butimar'ı yeni sipariş ettik,Orwel'den iki kitap siparişimiz var nasıl yetişçez yeaa :))
arka kapak
Kaderimde tek başına kalmak vardır belki de
Haruki Murakami'den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini "renksiz" bilen Tsukuru Tazaki'nin hikâyesi.
İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
(Tanıtım Bülteninden)
Haruki Murakami'den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini "renksiz" bilen Tsukuru Tazaki'nin hikâyesi.
İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
(Tanıtım Bülteninden)
keyifli okumalar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)