her ne kadar çok tavsiye edilen,ayılınan bayılınan bir kitap olsa da okurken daha çok kitabı sanki bana nihat hatipoğlu hoca anlatıyormuş gibi geldi :)
yolda yürüyordu siddhartha,
ağır ağırdı adımları.
geçmişin yükünü taşıyordu,
derken yer ağladııı gök ağladııı :))
bana her ne kadar böyle hissettirse de bir aydınlama bir kendini bulma hikayesi siddhartha..
kendi aydınlanmasını başından geçen onca acı,hüzün,hastalık,hayat imtihanıyla yaşamış olan ben'i çok etkilemedi siddhartha...
ama hayat yolunun başındaki genç dimağlar için bir yol kitabı olabilir.
"Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap'tan kat kat üstün bir ilaçtır..." 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Miller'a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse'nin başyapıtıdır. I. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca nerdeyse bir "kutsal kitap" gibi okunmuştur. Siddhartha'da Buddha'nın yaşamının ilk yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. "Bu kitapta," der, "tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım."
(Tanıtım Bülteninden)
keyifli okumalar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)