31 Aralık 2012

modern talking...



seksenler de çevrilmiş tek bir türk filmi yoktur ki arka planda modern talking müziği çalmasın.ben,şahsen,bizzat,kendim olaraktan çok severim kendilerini.cami yıkılmış ama mihrap yerinde öylece kalmış :) adamın sesinin tınısında zerre değişiklik olmadığı gibi daha bi yakışıklı olmuş :)
çok sevdiğim şarkılarından biri:no face no name no number


24 Aralık 2012

THE HOBBİT

bu sene için beklediğim tek filmdi hobbit.sinema maceramı zaten anlatmıştım.şimdi film tanıtımında.gerçi ters oldu ama olsun :) kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.harikuladeydi,fevkaledenin fevkindeyi :) daha nice övücü söz :) Allah peter jackson'a uzun ömür versin de tolkien'in bütün romanlarına film çeksin.sanırım bu duayı daha önce de yapmıştım :)
filmden enstantaneler








13 cücemiz.
cüce kralımız thorin..

 oooo cüce kili :)
trailer 

 küçük bir not:bu film yüzüklerin efendisinin devamı değildir :) olaylar bilbo'nun yüzüğü bulmasından öncesinde geçmektedir.ve bu filmle de yüzüğün bilbo'ya nasıl geçtiğini öğreniriz :)
  yüzüklerin efendisi filmiyle hem kurgusal hemde konusal bağlantıyı yönetmen mükemmel bir şekilde sunmuş.yine yüzüklerin efendisi  filmden müziklerin kullanılması ve ortak oyuncuların da hobbit filminde yer alması, sizi filme çok daha kolay adapte olmanızı sağlıyor.3d olarak izlemeniz de cabası diyeyim :) yapılacak ilk işiniz bu filmi izlemek olsun.
son olarak hobbit,tolkien'in çocuklarına yazdığı bir çocuk hikayesi olması hasebiyle çok daha esprili bir film olmuş.3 saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.iyi seyirler..

23 Aralık 2012

HOBBİT...cumartesi kaçamağı

cumartesi günü gar,gış,gıyamet demeden yollara düştük hobbit filmi için :) aylardır bekliyoruz yani..sultanahmet'e gittik.çemberlitaş'ta film orjinal diliyle gösteriliyor diye.önce şöööle bir karnımızı doyurduk :)
burger king
                                  


     sonra vazgeçilmez mekanımız çiğdem patsanesindeydik.kahvelerimizi yudumlamak için...
                                 
 adisyonumuz :)
 hoş şekerlik :)
 her zamanki gibi kahveye doymadık :) macchiato.....
 cafe latte....diğeri daha lezzetliydi bu arada hemen belirteyim :)
 limonlu çay :)
 çiğdem pastanesinden bölümler.
 bana ciciler aldılar :)


hobbit kesinlikle kaçırılmaması ve sinema da izlenilmesi gereken bir film.muhteşem ötesiydi.hikaye,oyuncular,görüntüler,yüzüklerin efendisi filmiyle olan konusal ve kurgusal bağlantıları,her şeyiyle çok iyi bir yapımdı.Allah peter jackson'a daha uzun ömürler versin de tolkien'in bütün kitaplarına film çeksin inşşş :))
yedik içtik şimdi sırada film var.hobbiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiit :)
karizma ötesi cüce kralımız II. Thorin Meşekalkan :)
 13 cücemiz....
 kili....bu cüceye ba yıl dıııııııııııııııııım :))))




 3d gözlüklerimiz ...


 sinema dönüşü kuzene kalmaya gittik.blogum için resim çekiyorum derken okeyde bittim,şok geçirdiler :)


 pazar sabahı da yeni evli diğer kuzenin evine ilk ziyaretimizi gerçekleştirdik.yeni gelin evinde sabah kahvelerimiz :)
 kuzenin şirin evinden bir köşe.rabbim mutlu mesut etsin onlarııı :)
bol gezme ve yeme içmeli ayrıca yorucu bir hafta sonuydu.tefsir tercümesi beni bekler.görüşürüz dostlar....

15 Aralık 2012

.the king of the dramas.

çok yoğun bir vize haftasından sonra ki vizelerim muhteşem geçti.bu konuyu bilahare anlatırım.vizelerim biter bitmez ve bu yılın sonu için gerçekten çok hoş bir kore dizisi buldum.buldum diyorum zira bu sene fantastik tarihi kore dizisi furyası çıktığından beri,kore dizilerinden böğğ gelmişti.ben ki fantastik dizi,film ve kitap hastası birisiyim ve son dönem kore dizileri bana bu cümleyi kurdurdu.vizelerim dün bitti ve ben dün akşamdan bugüne tam 5 bölüm izledim bile :)
gelelim diziye.dizimizin adı the king of the dramas.baş bayanımız jeong ryeo won tanıdık bir yüz :) ,baş adamımız beethoven virüsten hatırlayacağımız huysuz maestromuz kim myeong min ve benim oyunculuğunu çok sevdiğim süper  junior'dan choi si won.elimizde bulunan mevcut kadromuz bu.yoksa casttımız mı demeliydim :P :)


  dizinin konusu hakkında çok şey söylemeyeceğim ama ister istemez oh my lady'i hatırlatıyor dizi.zati hatırlatmaması imkansız :) ama yinede ben diziyi sevdim ve heyecanla altıncı bölümün başına gitmek için sabırsızlanıyorum :)

tarihi,fantastik,sonu her türlü hayal kırıklığı olan bu yılın kore dizilerinden sıkıldıysanız bu diziyi ben,bizzat,şahsen,kendim adıma öneriyorum.henüz final yapmamış bir dizi ve sonu için size herhangi bir garanti veremem ama beşinci bölüme kadar gayet iyi gitti.
ya beni daha fazla uğraştırmayın işte :)
 dizi arıyorsanız seyretmeye başlayın :)

 trailerı

pek iyi iyi seyirler :)

7 Aralık 2012

bu yılda babasız geçirilmiş 5. ay.

bana babam her akşam çikolata getirir...
benim evladım bu duyguyu hiç yaşamadı...ben babasız büyümenin acısını bilemem,benim babam hala her akşam işten dönerken hangi çocuğu ne severse onu getirir.babasız kalmanın acısını bilemem,herkesin babası varken onalara uzaktan bakmanın acısnı bilemem.baba! diyememenin acısını bilemem.benim yavrumun yüreciği kanıyor onun acısını bilemem......
ben  doğum günlerinde babasından bir haber bekleyen çocuğun acısını bilirim,her görme gününde alma saati geçinceye kadar camda durup ha geldi ha gelcek diye babasını bekleyen,saati geçince de yerlerde yuvarlanarak ağlayan evladını teselli edememenin acısını bilirim,herkes bayramda anne babasıyla gezerken, boynuma  sarılmış hüngür hüngür aglayan evladını teselli edememenin acısını bilirim,ben evladı ameliyata girerken babasının telefonu açmamasının acısını bilirim...
bugün evladım bana:anne babam bir daha beni görmeyecek mi ? dedi...hiç bir şey diyemedim..

29 Kasım 2012

küçük bir not;yalnızız...

Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden… Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. O yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız… Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek.” 

Gabriel Garcia Marquez - Yüzyıllık Yalnızlık


bu kitabı okumak istiyorum.



17 Kasım 2012

ders,kitap,film,film,kitap,ders,kitap,film,ders...bu böyle gider :)

bu aralar hayatımda ki üç şey.kitap,film ve bol bol ders...

sinema,yemek ve kitap..

elazığ'dan beri sinemaya gitmemiştim.gerçi ben heyecanla hobbit filmini bekliyorum.neyse.biz bugün alacakaranlık filmine gittik.taten prensesime sözüm vardı.bu serinin hayranı değilim ama çok güzel bir final yapmışlar.okuyucuları çok güzel şaşırttılar.film izlediz,yemek yedik,kitap aldık ve elma şekerli bir gün finali yaptık.şimdi bugünden geriye kalanlar.




 film için çok güzel bir tanıtım köşesi hazırlanmış.çok beğendim.üç boyutluydu.



 teyzesi presesime kitap aldı daha yolda okumaya başladı eve gelene kadar da bitirdi.anasının kızı ennn sevdiği şeydir kitap okumak.
 çocuk menüsü yedik hepimiz sırf oyuncakları için :)


güzel,eğlenceli,yorucu bir gündü...
Related Posts with Thumbnails