1 Şubat 2025

Makedonya

Makedonya gezisinden yeni görseller.Ya ne çabuk geldi geçti :/

Şöyle söyleyeyim uçak biletlerini hallettikten sonra Makedonya seyahati oldukça ekonomikti yiyecek ve alışveriş masrafı kesinlikle Türkiye'nin yarısı diyebilirim.Bu tecrübeyi siz de yaşayın vizeye gerek olmadan uygun bir tatil yapabilirsiniz.

Türk Çarşısı













Yine bir müzeden görüntüler....



 Makedon parasının çok sanatsal olduğunu söylemeliyim,keşke hepsinin fotoğrafını çekseydim ki :/

Aylık bilanço...


 #ocakayiokuduklarim

📚 Simülarklar ve Simülasyon,Jean Baoudrilard

📚. Dokuz Yüz Katlı İnsan, Dr Mustafa Merter 

📚 Hristiyanların Müslümanlara Bakışı, İsmail Mutlu 

📚 Geleceğin Felsefesinin İlkeleri,Ludwig Feuerback 

📚 Tembellik Hakkı,Poul Lafargue

Simülarklar ve Simülasyon, Jean Baoudrilard...


 "Wake up Neo."diye başlayan sahne"Falow the white rabbit"komutuyla devam eder.Derken kapı çalınır disket😂lerini hekırdan almaya gelmişlerdir.Neo kütüphaneden #simularklarvesimilasyon kitabının Nihilizim bölümüne denk gelen kısmından sakladığı disketi alıp sahiplerine verir.Fikir tohumuda artık zihninde yeşermiştir ve beyaz tavşanı takip edecektir...Ve #Baudrillard'da filmin şifreleri çözülürken girer herkesin düşün dünyasına.Kitap #matrix filminin referans kitabıdır ve Wachovskiler tüm oyunculara çekimlerden önce bu kitabı okutur.Üçleme boyunca gerçeklik sorgulanırken,Wachovskiler katman katman kendi fikir ve ideolojilerinin tohumlarını atarlar çözümlemesi zor bir bilimkurgu filmle  zihinlere.Tüm sırlar #Animatrix'te saklıı ilgililerine de duyurayım.😉

"Gerçek bir daha asla geri dönmeyecektir."

der yazar kitabında ve tüm kitabın ana fikride budur.Şeytana Satılan Ruh kitabından daha kolay okunan bir kitap olmasına rağmen çok fazla matematiksel ve endüstüriyel kelime kullanılması insanı zorlamıyor değil hani.Iletişim ve teknoloji dünyası diye böbür böbür böbürlendiğimiz bu çağda "gerçeklik"in yitip gitmesinden ve "hipergerçeklilil"in(sanal olan gerçekliğinde denilebilir)gerçekliğin yerini almasından bahseder yazar 200 küsur sayfa boyumca.Bişri Hafi'nin:Dün öldü,bugün can çekişmekte,yarın ise hiç doğmadı."sözünü hep yad ettim kitabı okurken.Zira yazar da "Gerçeklik öldü,yerine de konacak birşey yok"minvalinden konuşuyor kitabında.Vietnam savaşından,1968 mayıs olaylarına,Crash kitabından reklamcılık sektörüne adeta daldan dala şeklinde her alanda gerçekliği yitirmemizden dem vuruyor.Kitabı okurken tv fenomenlerinden,sosyal medya fenomenlerine,Hoollywood yıldızlarından,tv de izlediğimiz savaşlara kadar pek çok şeyi düşündüm.Gerçeklik gerçekten ölmeseydi 35 bin lira olduğu iddia edilen çantalar ne iş bile yaptığı belli olmayan(belki çantalar ona bile ait değil)sosyal medya figürletinin elinde olur ve insanı en azından taklidini almaya sevk eder miydi ya da bilmem kaç bin liralık elmalı telefonlar görev yağtığım okulda üstüne başına giymeye kışlık kıyafeti bile olmayan temizlik görevlilerinin marifet gibi ellerinde olur muydu?Örnekler çoğaltılır,

milypnu bulur.

Gerçeklik gerçekten ölmüş ve yerlerini semboller,imgeler ve figürler almış ve herşey insanı daha çok tüketmeye ve tükenmeye itiyor.Hayallerin yerini bile daha marka eşyalar,daha iyi evler,daha güzel eşler vs almış.Hepsi de bir düşündüğünde gerçek gerçek olmayan imgeler...İnsanoğlu daha fazla tükettikçe mutlu olacağı doğrultusunda koşullanıyor her türlü uyaran tarafından buda daha fazla sembol daha fazla imge demek.Sonuç:Herkesin hayallerini kuran,herkesin yediğini yiyen,herkesin içtiğini içen,herkesin giydiğini giyen,herkesin tükettiğini tüketen,herkesin düşündüğünü düşünen tektip/herkesleşmiş insan.Faucault buna "dinamik normalleşme"diyor ve demokratik olmadığını düşünüyor.Murakami ise "Herkesin okuduğunu okursan herkesin düşğndüğünü düşünürsün diyor."

Peki yapılması gereken ne?Sistemin çarkları arasından ezilmeden,öğütülüp posamız atılmadan kurtulmak...Peki nasıl?O kısmı içğn de siz kafa patlatın.

Geleceğin Felsefesinin İlkeleri..


 Geleceğin Felsefesinin İlkeleri öyle her felsefe severim diyen kişiye tavsiye edilecek bir kitap değil.Hegel eleştrisiyle başlayıp spekülatif felseede Tanrı anlayışılya devam ediyor.ve Sipinoza'ya,Hegel'e ve başka filozoflara bol bol atıf ve eleştiri yaparak devam ediyor.Materyalist felsefenin kurucusu sayılan Feuerback Hristiyanlık karşıtı fikirlerini daha hümanist fikirlerle karşılamaya çalışıyor.Bu hümanist duruşu beğensem de materyalist,komünist ya da sosyalistlerin bitmek bilmez iyimserliklerine şaşırdığımı söylemeliyim.Felsefe severlerin bile okumaya çok tahammül edemeyeceği bir kitaptı ...

Tembellik Hakkı, Poul Lafargue...


 #tembellikhakki #paullafaegue kapitalizm karşıtı kitaplarda bir realite,bir sağduyu eksikliği olduğunu düşünüyorum.


kitapta büyük dinlerin insanın çalışmasına yapılmış bir eleştiri de var ama islam'ın ruhunu ve özünü bilmeden sadece bir kaç hadis ve ayeti delil göstererek yapılan eleştiriler çok samimi ve gerçekçi durmuyor bence.ayrıca islam'ın çalışmayı teşvik ettiği kadar zekat,fitre ve sadaka kurumlarıyla fakirin hakkını koruduğunu da bilemek gerekiyor.bir de israf haramdır diye çok net ve kesin boşa yapılan harcama ve tüketimleri yasaklayan ayette ortada.


hristiyanlığın çalışmaya karşı düşüncelerine yapılan eleştiri de aynen öyle.sonuçta incil bir hukuk/şeriat kitabından çok ahlaki öğretiler üzerine kurulmuş bir kitaptı.


ayrıca bu kadar keskin kapitalizm karşıtı insanları da çok samimi bulmuyorum.


hayatları boyunca Tanrı'nın verdikleriyle yetinerek mi yaşadılar acaba ?


en iyisini yeyip en iyisini giymediler mi? ya da istemediler mi?


bu konu çok yoruma açık bir konu.


katılan da olur şiddetle reddeden de.


ama dünyanın belkide korkunç bir şekilde kapitalist bir gezegene dönüştüğü de bir gerçek.


bu yüzden düşünürün kitap boyunca haklı olduğu pek çok konu da var tabi.


ben sadece din eksenli eleştirilerine katılmadım.

☕ ☕

Related Posts with Thumbnails