iki canın ihaneti.orhan yıldırım...

Ucuzkitapal'dan 2 liraya almıştım kitabı yazarın altı ya da yedi kitabını aldım polisiye diye ama çok acemi bir yazarlığının olduğunu söylemeliyim Orhan Yıldırım'ın.Bu arada son ekonomik durumlardan kelli Ucuzkitapal'da kitaplar hep zamlanmış.Bu da bir anekdot olsun.😉Kitap hakkında söyleyeceğim çok şey yok ama yazarın kullandığı sözler çok yapay ya da özenti de denilebilir.Ilk okuduğum kitabı Ters Ayaklı'da da aynı sıkıntı vardı.Biz konuşurken "dostum"demeyiz "kardeşim"deriz ya da "lanet olsun"kullanmayız çok çok "kahretsin"deriz arkasından da bi tövbe çekeriz.😄Kitabın edebi bir yanı hiç yok,yazarın da dili,kurduğu cümleler çok acemi.Insan yazarın hiç kitap okumadığını düşünüyor.Bu kitabın kurgusu da çok Türk filmi kıvamındaydı.Emek edilip yazılmış ama hiç beğenilecek gibi değil ne yazık ki.Özellikle yazın tarzı çok kötü,romanı hangi ağızdan anlatacağına karar verememiş gibi sürekli konu hakkında kendi yönlendirmelerini kullanmasını hiç sevmedim.Neyse ortada sonuçta bir emek var ama kimseyede tavsiye etmem.🙈🙉🙊
🍵
🍵

arka kapak:

Sevmek… Çok sevmenin bedeli ihanetle mi ödüllendirilmeliydi? Çok sevmek ona göre suç muydu? Nerede hata yapmıştı? İnanmak, güvenmekti onunkisi sadece. Limitsiz sevmek ve güvenmek… Canından çok değer verdiği, canım dediği iki insanın açtığı yaranın dayanamayacak duruma getirmesiyle, üstüne cullandığı kara bulutlar bir türlü çekilmiyordu kaderinin üstünden. Ya kendini yok etmeliydi ya da ona ihanet edenleri. Canından çok sevdiği iki insanın ona oynadığı entrikaları kaldıramayacaktı artık. Yolun sonu gözükmüyordu onun için ama onlardan da vazgeçmeyi beceremiyordu bir türlü.

kitapla kalın...