tunus'lu yönetmen nacer khemir'in filmi bab aziz.
geçen senenin yazında can dostum gülsüm'ün tavsiyesi üzerine izlemiş ve hayran kalmıştım.tekrar tekrar izlenecek bir film.
bir tasavvuf öyküsü bab aziz.
yaşlı ve kör bir dervişle torununun yol hikayesi.
bab aziz ve onun cimcime torunu iştar 30 yılda bir düzenlenen dervişler toplantısına gitmek istemektedirler.ancak ne yol bellidir ne zaman.aslında hayat yolculuğunun masalsı ve tasavvufi anlatımıdır bab aziz.hayatta böyle değil mi ? hepimiz bu hayatta bir yolculuktayız ve sona ne zaman varacağımız,o sonun neresi olacağı koca bir bilinmez.ancak hepimiz o mutlak sonun geleceğine inanırız.
bab aziz de toplantıya varacağı inancıyla torunuyla birlikte yolculuğa çıkar.ve tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi yolculuk esnasında pek çok farklı insanla karşılaşırlar.hem dedenin torununa anlattığı hikayeleri dinler hem de yolculuk esnasında karşılaştıkları insanların hayat hikayelerine tanıklık ederiz.
hikaye içinde hikaye,masal içinde masal.
yönetmen filmi bin bir gece masalları havasında anlatmış.kostümler,müzikler,danslar her şeyiyle film sizi içine alıp o masalsı ortama götürüyor.
öyle sürekli masal kelimesini kullandığıma bakmayın tasavvufla örülmüş bir film olduğu için zaman ve mekanın ötesine geçiyorsunuz filmde.
tasavvuftan,felsefeye oradan islam akidesine,ardından bir müsülmanın nasıl yaşaması gerektiğine kadar her türlü dini boyuta eriyorsunuz filmde.
bab aziz ve tatlı torunu iştar.
film de birbirinden muhteşem replikler var.
işte bazıları ;
dünyada ki ruhlar kadar Allah'a giden yol vardır.
inancı olan kişi asla kaybolmaz...
aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır.
ölüm bir son olabilir mi hiç ? başlangıcı ölüm olmayan bir hayatın sonu ölüm olur mu hiç ?
filmin her anında tasavvufi göndermeler mevcut.ibni arabi'den gazali'ye,imamı rabbani'den,mevlana'ya kadar pek çok islam büyüğü ve düşünürünün izlerine rastlamak mümkün filmde.
kısacası bir filmden çok bir tasavvuf dersi,bir islam düşünce dersi film.
her şeyiyle işi dolu bir film.
film açılış sahnesinden itibaren muhteşem bir atmosferde devam ediyor.
meryem süresiyle başlıyor film,daha sonra topraktan canlı canlı bir kız çocuğu çıkarak ta cahiliye devri araplarına bir gönderme yapılıyor.film göndermelerle başlayıp sona kadar göndermelerle devam ediyor.doğumla başlayan filim tıpkı hayatta ki gibi ölümle bitiyor.ve yaşlı dervişimiz bab aziz'in hayat hikayesinde aslında nihai sonumuzu,varlık amacımızı ve hayat yolumuzu görüyoruz.
ancak bazı yerlerinin islam inancına ters düştüğünü de söylemek lazım.izlerken sizde anlayacaksınız.kadın erkek birllikde şiir okunan ortamlar,raks edilen bölümler falan.artık o kadarını da yönetmen görsellik olsun diye mi koymuş bilemeyeceğim.zira başından sonuna kadar sembollerle,göndermelerle,tasavvuf ve felsefeyle dolu bu filmde o kısımlarda nazarlık zahir :)
pek çok kısmını da anlatmadım sürprizi kaçmasın diye
kesinlikle izlenmesi gereken bir film bab aziz.
son sahnelerinin de beni ağlattığını söylemeliyim.
2005 yapımı bu tunus-iran ortak yapımı muhteşem filmi izlemenizi şiddetle öneririm.
filmin traileri
iştar ve bab aziz'in çölde eğlendiği sahnelerden :
Bab-aiaz'den muhteşem müzikler
ennnn muhteşemlerinden biri.
filmin kendisi efem
bir de huzurla ölüme giden babı azi'i yaşlılığı huzurla ölüme götürmedi Allah'a olan inancı onu huzur içince ölüm yolculuğuna çıkardı.
izleyin ve benim eksik bıraktıklarımı da siz tamamlayın iyi seyirler..
nacer khemir
vikipedi
Küçük yaşlarında klasik arap kültüründen ve anlatılan hikâyelerden etkilendi. Khemir özellikle Binbir Gece Masallarından çok etkilendiğini belirtmektedir.[1] 1966 yılında , onsekiz yaşındayken UNESCO'dan aldığı bursla Paris'te film çalışmaları yaptı. İlk filmi L’Histoire du pays du Bon Dieu (The History of God's Country) 1975'te tamamladı.
nacer khemir
vikipedi
Küçük yaşlarında klasik arap kültüründen ve anlatılan hikâyelerden etkilendi. Khemir özellikle Binbir Gece Masallarından çok etkilendiğini belirtmektedir.[1] 1966 yılında , onsekiz yaşındayken UNESCO'dan aldığı bursla Paris'te film çalışmaları yaptı. İlk filmi L’Histoire du pays du Bon Dieu (The History of God's Country) 1975'te tamamladı.