hem felsefe meraklılarına,hem öğrencilere yönelik eli yüzü düzgün hazırlanmış değerli bir kitaptı.acizane tavsiye ederim efem :)
Anlatmak istediğim pek çok hikaye var ama anlatacak kadar
internetim ,zamanım ve gücüm yok.bu kitap beni iki sene öncesi hem tatlı hem
hüzünlü anılara götürdü….
Sipinoza iyi ki ölmüş.o kadar sıkıcı bir adamın sonsuza kadar yaşaması akıllara zaramış bence J descartes’ten çok keyif aldım.her zamanki gibi leibniz’in monadlarına sıra gelince :”Allah belanı versin monadlar “ J dedim,kant diye bir muhterem var tiyatro sahnesine çıkmış repliğini söylemiş ve hiç sufle almamış ardından çekip gitmiş.ne adamdı bee J kant için niye bilmem kaçıncı öğretmen dememişler ? ama en nihayetinde minareyi çalınca kılıfını güzel uydurmuş J hocanın da anlattıklarından onu çıkardım.
arka kapak:
Bir toplumun gelişmişlik göstergesi, o toplumun bilgi, sanat, ahlak, politika ve varlığı algı biçiminin nasıl olduğuyla ölçülebilir. Bilgi üretemeyen bir toplumun, diğer toplumlarla aynı düzeyde bir yaşam standardını elde etmesinin mümkün olmadığı gibi, aynı şeklide ahlak ve siyaset konularında ilerleme sağlayamamış bir toplumun, kendi içinde bir harmoni oluşturması da beklenecek bir şey değildir. Öte yandan varlık algısı ise bir taraftan maddeye şekil verme hüneri olarak tanımlanabilecek teknolojinin oluşup oluşmamasını diğer taraftan insanın maddi ve manevi alanla kuracağı bağı belirleyecektir. Bütün bu alanlarda olacak her tür gelişme ve ilerleme bir plana, programa ve yönteme ihtiyaç duymaktadır. Çünkü asıl olan, doğru bilgi üretmektir. Doğru bilgiye ise yöntemsiz ulaşılamaz. Dünyanın gelişmiş olarak nitelendirilen toplumları, kendi tarihleri içerisinde böyle bir süreçten geçmiş ve bugünkü durumlarına bu şekilde ulaşmışlardır. İşte Yeniçağ Felsefesi Tarihi, Batı'nın geçirdiği bu süreci ele almakta ve o coğrafyada yetişen filozofların görüşlerini içermektedir. Batı filozofları ilk olarak yukarıda adı geçen alanlarda doğru bilgiye ulaşabilmek için yöntemin ne olması gerektiğini sorgulamış ve bütün alanlarda belli bir yöntem doğrultusunda bilgi üretmeye çalışmışlardır. Bu, doğal olarak birdenbire olmamış, belli bir tarih dilimini kapsamıştır. Bilgi, üretilip insanların zihnine sunulduğu andan itibaren artık herkesin ortak malıdır, yani evrenseldir. Nerede üretilirse üretilsin her toplum gelişebilmek, ilerleyebilmek için gerekli olan bilgilere ulaşmak zorundadır. Elinizdeki bu çalışmanın hazırlanmasındaki temel amaç, bu anlamda Batı toplumlarının ne tür bir süreçten geçtiklerinin anlaşılmasına ve üretilen bilgilere ulaşılmasına katkı sağlamaktır. Unutmamak gerekir ki her şey önce zihinde başlar...
Fikri olan sözünü söylemiş ve tarih sahnesinden ayrılmış.v for vendetta’nın da dediği gibi “adamlar ölür ,fikirler sonsuza dek yaşar.”
Sonsuza dek yaşayacak fikir üretmek duasiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)