başlayalı çok olmadı ama çabucakta bitiremedim :/
işte bunlar hep kpss.
inş atanır örtmen olurmuda kitap okuyamamalarıma değer.
#a101'den aldığım bu kitaptan çok ama çok memnun kaldım.o ne heyecandı be o_O
iki cinayet, zengin bir aristograt ailenin sırlarla dolu geçmişi,napolyon,osmanlılar,savaş,aşk,tutku,ihanet,fransız tarihi ne ararsan vardı kitapta ve ben bu kitabı şiddetle size tavsiye ediyorum.insanı okuduğuna kessinlikle pişman etmeyen bir kitap.
yazarın dili hiç sıkmıyor ve keyifle okuyorsunuz.son kısımlara doğru kitabın kalp atışları bir hayli arttı nasıl bitireceğimi şaşırdım heyecandan.
fransız edebiyatı bir başka dedirtiyor insana bu kitap.vıctor hugoları,stendalları yad ettiriyor.
o fransız edebiyatına has betimlemeler de ayrı hani ama son bölümlere doğru açıkçası neler olacak heyecanından betimlemeli pargrafları atlamadım desem yalan olur :)
aghata christe romanı da olabilirmiş brezilya dizisi de romandan yani her şey vardı ama yerli yeri yerindeydi.
hasılı kelam çok güzel bir kitaptı ve daha bu yazarın kitaplarını kaçırmam.
son zamanlarda sıkça konuştuğum bir konuydu her kitap okunur mu yoksa iyi eleştiri almış tanınmış yazalrlar mı okunur diye.ve diyorum ki her kitap okunur denennir bence.nazan bekiroğlu kalemini,aşkın gözyaşlarını hiç beğenmediğimi blogu takip edenler bilir.zorlama,sakil...
yani ben bu kitap tanınmamış diye alıp okumasaydım böyle güzel bir romandan mahrum kalacaktım.iyi ki aykırı kişiliğim var :) ve herkesin beğendiğini gerçekten beğenemiyorum.
neyse...
bu kitabı bulursanız alın okuyun.
alıntı,arka kapaktan
1835 yılı Fransa...
İçinde karanlık sırlar saklayan bir malikâne.
Blanc de Venue Malikânesi.
Lanetli bir uçurum...
Yirmi yıl önce uçurumun dibinde ölü bulunmuş bir kadın.
Belki de arkasında ölümcül sırlar saklayan gizemli bir cinayet...
İntikam almak için geçmişin karanlık anılarını ortaya çıkarmak zorunda olduğuna inanan, inatçı ve çatal yürekli bir evlat.
Geçmişini gizlemek zorunda kalan gizemli bir doktor.
Lanetli bir sır!
Şüphe yüklü bir aşk!
Ve geçmişin ürkütücü sisleri arasından çıkıp gelmiş kötü ruhlu bir adam...
Sırlarla örülü, heyecan dolu bir öykü!
Gerilimi ve gizemi iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Belki de şimdiden benzerlerinin arasında kendine çok üstün bir yer edinecek olan, türünün en gizemli romanlarından biri...
Okuyan herkesi kolayca etkisi altına alacak, finaliyle ters köşeye yatıracak, büyüleyici, tüyler ürpertici bir roman.
Soluğunuz kesilecek. Hayran kalacaksınız.
yani bu sözleri sonuna kadar hak ediyor kitap.bu yazıyı okuduktan sonra dur hele bir okuyalım da karar veririz demiştim kendi kendime ve evet soluğum kesildi gerçekten :)
bu kadar reklam yeter bea :)))
kitaptan pasajlar :
umut,zenginler için sıradan bir ihtimal,fakirler içinse ilahi bir mucizedir.
büyük oğlu frederic ise o zamanlar çiçeği burnunda bir askerdi ve akka'da,cezzar ahmet paşa komutasındaki osmlaı ordusu karşısında bozguna uğrayınca mısır'a çekilmek zorunda kalan napolyon'un yenik askerleri arasındaydı.
(napolyon'un aldığı ilk yenilgi de 3.selim'in nizamı cedit ordusuna,akka'da aldığı bu yenilgidir.)
ömrün mevsimi birden değişebiliyordu.yaşam,uzun ve sıcak yaz gecelerinden sonra birden bastıran karanlık ve soğuk bir kışa dönüşebiliyordu.hayat,gizemli ve ucu bucağı görünmeyen bir denizdi.yarın ne olacağını kestirmek imkansızdı.havada tek bir bulut dahi yokken bir saat sonra bir fırtınaya yakalanabilirdiniz.hiçbir liman güvenli olmayabilirdi.
gerçekten,ölerek birbirimizden ayrılamayız,çünkü hepimiz aynı yolu katediyoruz ve aynı yerde buluşacağız.biz hiç bir zaman ayrılmış sayılmayız,çünkü mesih için yaşıyoruz şimdi de mesih için birleşmiş olarak,o'na doğru giderek,mesih'te hep birlikte olacağız.
+isterse tüm dünya karşımda dursun! ne türklerin keskin kılıçları,ne de ingiliz bataryaları sana ulaşmama engel olamayacak.
akka'da türklere karşı çok ağır kayıplar vermiştik.
1802'de 25 haziranda kahire'deki fransız işgal orduları,osmanlı ordusuna teslim oldu.
aşk hakkında ne biliyorsun genç adam bilmiyorum ama aşk kalbin zehriidir.öldürmez ama hayat boyu acı çektirir.
(helal be :) )
beni öyle sev ki,öldüğünde yüreğin tabuta sığmasın.
(amma da aç gözlü yaf :) :)
raoul,küçükken zenginlerle fakirlerin arasındaki uçurumun sadece sahip oldukları zenginlikle sınırlı oluğunu zannediyordu.ama zaman geçipte büyüyünce,köklü ailelerin kültürleriyle fakir insanların değer yargıları arasında da devasa uçurumlar olduğunu fark etmişti.
herkesin son bir şansa ihtiyacı varıdır.
bu güzel fransız romanını okuyun.
keyifli okumalar..