5 Mayıs 2018

marina,carlos ruizzafon...


Marina bir heves edip alıp bir hevesle okuduğum ama bir hevesimin kalmadığı bir kitap oldu.Oldukça övülen ve iyi yorumlar almış bir kitap ve gotik havası da insanı kendine çekiyor ama okuyunca ne anlattı şimdi bu kitap dedirtiyor.Yazar 15 yaşlarında genç bir delikanlının İspanyol Katolik katılığına sahip Cizvit okulunda okuyan Oskar'ın hayatına biraz heyecan ve fantazya katma isteği üzerinden bir hikaye anlatarak pek çok farklı karakterin hikayesine dokunsa da ne olacağına karar verememiş bir kitap hissi uyandırdı bana.Ilk yüz sayfa ha bir şey oldu olacak derken akıp gitti ama son yüz sayfa ne oldu şimdi dedirtti.Neyse seveni çok der giderim.😉


arka kapak:


Barcelona’da bir yatılı okulda okuyan 15 yaşındaki Óscar Drai bir anda ortadan kaybolur. Yedi gün yedi gece boyunca Óscar’dan hiç haber alınamaz.
Óscar şehrin eski bir mahallesini keşfederken tuhaf bir kızla tanışır. Kızın adı Marina’dır. Onu bir mezarlığa götürür. Birlikte her ayın son pazar günü yapılan bir ayini izlemeye koyulurlar. Sabah saat tam onda, siyah kadife pelerinli bir kadın, arabadan inerek isimsiz bir mezarın üzerine tek bir gül bırakır.
Óscar ile Marina kadını takip ederler. Ve böylece, şehrin sokaklarının altındaki gizemli labirentte, dehşet dolu bir hikâye sarmalı içinde bekleyen karanlık sır perdesi aralanır.
Rüzgârın Gölgesi ve Meleğin Oyunu gibi uluslararası çoksatan romanlarıyla İspanya’nın yaşayan en tanınmış yazarlarının başında gelen Carlos Ruiz Zafón’dan kült bir genç yetişkin romanı.

amacı belli olmayan bir kitaptı :/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkür ederim :)

Related Posts with Thumbnails