#otostopcunungalaksirehberi ilk kitap nihayet bitti.Aslında çok merak ettiğim bir kitaptı ama beni çok etkilemedi.
Oldukça absürt başladı ve sanırım öyle devam edecek.Iki şehir ve bissürrü temizlik arasında okuduğumdan mı nedir içine giremedim hikayenin.
Şimdilik dünya yok oldu ve kaçak otostopçumuz galaksinin bilinmeyen bir köşesinde bilinmeyen bir uzay gemisinde açlıktan ölmek üzere.😁Ikinci kitaba biraz ara verip öyle başlayacağım.Ha bu arada kitap eşek kadar büyük olsa da yazıları bit kadar küççücük.Kabalcı yayını çok sevsemde niye böyle bir baskı yapmış anlamadım kitabı büyüteçle okuduğum da doğrudur.
☕
☕
Oldukça absürt başladı ve sanırım öyle devam edecek.Iki şehir ve bissürrü temizlik arasında okuduğumdan mı nedir içine giremedim hikayenin.
Şimdilik dünya yok oldu ve kaçak otostopçumuz galaksinin bilinmeyen bir köşesinde bilinmeyen bir uzay gemisinde açlıktan ölmek üzere.😁Ikinci kitaba biraz ara verip öyle başlayacağım.Ha bu arada kitap eşek kadar büyük olsa da yazıları bit kadar küççücük.Kabalcı yayını çok sevsemde niye böyle bir baskı yapmış anlamadım kitabı büyüteçle okuduğum da doğrudur.
☕
☕
Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler. Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı, daha doğrusu eskiden vardı: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi. Bu nedenle sorun varlığını sürdürdü; halkın çoğunun durumu kötüydü ve onların büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her şeyden önce, ağaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bazıları ağaçlara çıkmanın bile yanlış bir hamle olduğunu ve hiç kimsenin okyanuslardan asla ayrılmamış olması gerektiğini söylüyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)