Toplanırkene....

 Tam 26 koli mutfak eşyası çıktı.🤤😁😀
Kştaplar ne kadar olacak merak ediyorum.🤔
Toplanırken bir merhaba diyeyim dedim.👋✌

  Ağrı'dan son estantaneler..

Oturma odamın manzarasından.

Bu fotolar askeri lojmanlardan.Öğretmen arkadaşa pikniğe gitmiltik.

Kitapmania...

 Hiçbir şey itiraf etmek zorunda değilim bence.😁

Bu kadar...:)

eyvah boşandım,ayşegül kuşçu...

Yine isminden dolayı ve kendi özel hayatıma da hitap ettiğinden dolayı meraklanıp aldığım tam bir hüsrana uğradığım bir kitap.
@mehtapvekitap'cığım ve Kitapeylemi'ciğime özenip yerli yazarlara ve tanımadığım yazarlara fırsat vermeye karar verip aldığım kitaplardan biriydi.Zira ağır ağır felsefe,tarih ve düşünce kitabı okumayı sevdiğim malumunuz.😁Ayşegül Kuşçu'nun elimde bir bilimkurgu romanı var onu okumadan önce bu kitabı okuyayım demiştim ve kitabı daha çok tavsiyeler,yol gösterme tarzında bir kitap zannetmiltim kurgu bir roman çıktı ve ama ne roman 🤤Kadın kahramanımız ilk bölümde boşanır ve mahkemeden çıkar çıkmaz denize nazır otururken eski bir arkadaşıyla karşılaşır derken yağmur yağar kadının evine giderler ve sonra mı?aman da sabahlar olmasııınn şeklinde bir ilişki başlar.🙊Yahu kadın bi üzül bi ağla ne bileyim az depresyona falan gir değil mi😁Tamam böyle bir durumda kadınlardan yanayım 💪da bu kadın da çok afedersiniz abazan çıktı.Sonra erkek arkadaşı Amerikanlara gitti kızı aldattı falan.Kocasından boşandığına üzülmeyen kızımız sevgilisi gidipte başka bir kadınla yurda dönünce kahroldu,bi tripler,depresyınlar.Durun daha bitmedi😉bu arada oda boş durmamıştı yeni bir erkek bulmuştu kendine.😁Semra kaynana misali daldan dala,daldan dala kalbini kırdırdı bissürüü ilşki neyim yaşadı neyse yeni bir koca buldu evlendi bir de çocuk yaptı.Heh şükür dedim.Doydu mübarek.🙊Neyse fiyasko bir kitaptı ve olaylar günce şeklinde anlatıldığından dili kötü ve sıkıcıydı.Verdiği bir mesajı da yoktu.O kadar kitabı okuyorsun ve bir şeyler versin istiyorsun.Öğretmeniz ve pragmatik olmamız normal bence.😁🤗Neyse ben şöyle anladım ister boşanın ister uzunca bir ilişkiden çıkın farketmez kalbinizi az nadasa bırakın ve ruhunuzu dinlendirin,her zaman çivi çiviyi sökmeyebilir,atalar da yanılır yani.😁😄onlarda insan sonuçta.😄

arka kapak:

Yanlış yerde, yanlış zamanda bir kadındım. Yaşam satimi yeniden kurdum, yerim belirsiz. Ruhum hazır yaşanacaklara. Yüzümde aydınlığın özgürlüğü, içimde karanlığın tedirginliği. Kelebek gibiyim vakti azalan oysa kuş olmalıyım mutlu anlara uçan. Hayat otuzundan snra bşlar ya hani, tam da oradayım. Kararlı, ne istediğini bilen ama savunmasız. Belki özgürlük çok yakın belki çok uzak. Birlikte bileceğiz. Gelir misin benimle ?

Hatırla... Sevdiğin ve sevildiğin kadar özgürsün. 

keyifle kalın :)

beyin gücünü geliştirme,ahmet ayhan..

Hevesle aldığım ama çok beğenmediğim bir kitap oldu.Beyinle ilgili kitapları okumayı çok seviyorum Pelin Çift ve Sinan Canan'ın hazırladığı Beynin Sırları çok keyifli bir kitaptı.Beyin Gücünü Geliştirme de isminden dolayı merakımı uyandırmıştı ama sanırım derleme bir kitap özgün olduğunu düşğnmüyorum zira bazı yerlerde "yukarıda ki örnekte olduğu gibi"şeklinde yazılar olmasına rağmen yazıyla ilgili görseller yoktu🤤Ve daha çok eğitim bilimleri kitabını andırıyordu verdiği pek çok teknik ders çalışma üzerine ve kpss dershanelerinde ve öğretim yöntem ve teknikleri dersinde öğrenebileceğiniz türden.Ama beyni geliştirebilmek adına yararlı olacak besin ve vitaminlerin anlatıldığı bölümü çok beğendim.
☕
☕

arka kapak:

Her insanda doğuştan gelen muazzam bir zihinsel potansiyel var... Ama konunun uzmanlarına göre, birçok kişi bu potansiyelinin ancak %4-8 arası bir kısmını kullanıyor. Ve tüm gelişmelere rağmen, beyin hâlâ insan vücudunun çalışması hakkında en az şey bilinen organı...

Beyin gerçekleri, başarılı bir eğitimin insanın öncelikle kendini tanınması ve keşfetmesine, nasıl öğrendiğini öğrenmesine bağlı olduğunu gösteriyor. İnsan beyni yaratılış itibariyle bir öğrenme programıyla yüklü olarak geliyor. Ancak bu programın yanında “kullanıcı el kitabı” mevcut değil. Zaman geçtikçe öğrenilen bilgi ve becerilerin modası geçiyor ve kullanıl-maz hale geliyor. Modası geçmeyen ve hayat boyunca ihtiyaç duyduğumuz ise, “öğrenmenin öğrenilmesi..”

kitapla kalın...

rüzgarın şarkısını dinle,haruki murakami...

#harukimurakami'nin ilk romanı imiş efendim.Çok kolay okundu ve çok keyif aldım.Bir günde bitecek bir kitap.Ilk defa #murakami kitabı bana eğlenceli geldi.Konusunu anlatmak biraz zor ama klasik bir Murakami tarzı ve Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu kitabında olduğu gibi karakterlerin adı yoktu bu yüzden biraz kafa karıştırdığı doğrudur.
#rüzgarinsarkisinidinle 

☕

arka kapak.

Kesinlikle güzel biri değildi. Ancak “güzel biri değildi” demekle ona haksızlık etmiş olurum. “O, kendine yakışır güzelliğe sahip biri değildi” demek daha doğru bir ifade olur.Tek bir fotoğrafı var bende. Fotoğrafın arkasında tarih ve not da var; 1963 Ağustos. Başkan Kennedy’nin başından vurulduğu yıl. Yazlık bir yerlerde gibi, sahildeki dalgakırana oturmuş, biraz keyifsiz bir şekilde gülümsüyor. 

Saçı Jean Seberg modelinde kısacık kesilmiş, kırmızı çizgili kumaştan, uzun kollu bir elbise giymiş. Hem biraz tuhaf, hem de güzel görünüyor. İnsanın yüreğine dokunan bir güzellik bu. Kız arkadaşımın neden öldüğünü kimse bilmiyor. Kendisinin bilip bilmediğinden de şüpheliyim nedense.

Haruki Murakami’nin yirmili yaşlarının sonunda yazdığı, çevrilmesine yıllar sonra izin verdiği ilk romanı Rüzgârın Şarkısını Dinle Murakami okurlarını şaşırtacak ipuçlarıyla dolu… 

kitapla kalın....

yeni bir dönem başlıyor....

huu komşular görüşmeyeli nasılsınız?
uzun zamandır bloglara bakamadım,yorum falan da yapamadım,kendi blogumun yorumlarına bile doğru dürüst dönüş yapamadığım yoğun bir dönemden geçiyorum..okul sonu,yazılı,e okul,seminer,ramazan,tayin ve hastalık işleri derken yorucu ve yoğun bir dönemden geçiyorum.
evet evet tayin:) tayinim istanbul'a evimin hemen yanında ki ortaokula çıktı :) yuhhiyuuuuu :)
bir yıldır yaptığım ikea hazırlıklarını kendime ait olan çatı katında artık hayata geçirebilirim inşllh.zira ağrı'da ki son yılımı bunun hayali ile geçirdim.evimin geri dönüşümlerini blogum da özel bir bölümde sizlerle paylaşacağım zira dekorasyon işlerini çok severim.bir ara bu yoğunluktan ki bu yaz taşınma,ev yerleştirme,ufak inşaat olayları derken yine yoğun bir yaz olacak ama olsun,youtubeda izlediğim birbirinden güzel dekorasyon programlarını size tanıtmak istiyorum.bir de tlc ve lifetimeda hiç bıkmadığım dekorasyon programları var onlardan da bahsedeceğim.
tayin alan herkese hayırlı olsun diyor ve siz dostlara iyi bayramlar diliyorum....

cadı avcısı serisi,virginia boecker...

cadı avcısı

#CadiAvcisi'nı iki sene önce geçen yılda Kral Katilini okumuştum.Serinin son kitabı çıkınca geçen yılın sonunda da onu almıştım ama baktım tüm kitabı unutmuşum.😁Son kitap için seriye yeniden başladım ve ilk okuduğumdan çok daha fazla beğendim.Fantastik bir kitaptan bekleyebileceğiniz herşey var.Aşk,büyü,büyücüler,korsanlar,hayaletler,cadı avcıları,macera,merak,
adrenalin ve harika bir kurgu hikaye.
Orta Çağ'da,cadıların ve büyücülerin yakıldığı zamanda geçen harika sürükleyici bir fantastik eser.Hemen ikinciye başlıyorum.😍
☕
☕

arka kapak:

Tenime dağlanarak işlenmiş mühür. XIII
Beni koruyan ve ne olduğumu gösteren mühür. Ben On Üçüncü Yazıt'ın bir uygulayıcısıydım. 
Bir cadı avcısı. Korkulması gereken kişi bendim.

En büyük düşmanınız dövüştüğünüz şey değil, korktuğunuz şeydir.

"İyi bir fantastik kitapta olması gereken her şey var: kılıçlar, zehir, kara büyü ve ihanet. Eğlenceli, kanınızın çekileceği, macera dolu bir ilk roman."
-April Tucholke, Derin Sularla Şeytan Arasında romanının yazarı-

"Ustalıkla ve kıvrak bir zekâyla yazılmış, macera, espri ve sihir yüklü bir fantastik hikâye."
-Beth Revis, Bir Milyon Güneş ve Evrenin Ötesi romanlarının New York Times çoksatan yazarı-

"Sinematografik anlatımın canlılığıyla, nefes kesici bir macera." 
-PW (starred review)-

"Boecker çıkış romanındaki anlatım tarzıyla okurun Elizabeth'in sırlarını, endişelerini ve korkularını hissetmesini sağlayarak gerilim dolu bir hava yaratmış… Macera dolu bu kitapta kılıçlar çarpışıyor, canavarlarla savaşılıyor, kara büyü kullanılıyor ve ihanet kol geziyor… Maceranın yanı sıra arkadaşlık ve aşkın da yer aldığı bu hikâye genç edebiyatı fantastik okurlarının nefesini kesecek."
-School Library Journal-

"Boecker'in yarattığı alternatif on altıncı yüzyılda büyülü dünya kadar karakterler de ilgi çekici… Karmaşık fantastik öğelerin arasına serpiştirilmiş arkadaşlık ve aşk kırıntıları, gizemli, macera ve sihir dolu bir hikâye sözü veriyor." 
-Booklist-

"Elizabeth güçlü yan karakterlerle desteklenmiş, etkileyici bir kahraman. Oldukça başarılı bir çıkış romanı. Elizabeth'in gelecek maceralarının da aynı derecede heyecan verici olacağına hiç şüphe yok."
-Voya-

 kral katili

Serinin devam kitabı ilki kadar heyecanlı ve güzeldi.Maceranın nihayete erdiği bir devam kitabıydı.Karakterler çok keyifliydi.Fantastik severlerin hiç sıkılmadan okuyacakları bir kitap.Fazla bahsedemiyorum yoksa spoiler olayına girilmeden anlatamayacağım.😁Cadılar,büyücüler,entrika,macera,aşk ve sürükleyici bir kurgu...#kralkatili 

☕

arka kapak:

Çember tamamlanacak. Onu kurtaracağını düşünerek verdiğim mühür onun laneti olacak. Uzun süre önce bensiz başlayıp beni içine çeken bu tarihi bitirme görevi bana düşecek.

"Sanırım sen, benim ya en büyük zaferim ya da en büyük hatam olacaksın. Zaman gösterecek."

Eski cadı avcısı Elizabeth Grey, Harrow'un büyülerle korunan köylerinden birinde saklanıyor, Anglia Krallığı'nı zorla ele geçiren Lord Blackwell'in kellesi için biçtiği bedelden kaçmaya çalışıyordu. Karşı karşıya geldikleri son seferde Blackwell büyük bir yara almıştı ama güce olan tutkusu günbegün artıyordu. Kurallarına karşı gelenlerle karşılaşacağı bir savaş için hazırlanıyordu: Elizabeth ve onun yanında yer alan cadılar ile büyücüler.
Ona büyülü bir koruma ve iyileştirme gücü veren mührünü kaybeden Elizabeth'in gücü şimdi hem fiziksel hem de psikolojik olarak sınanıyordu. Savaş her zaman fedakârlık anlamına gelirdi ancak iyi ve kötü arasındaki çizgi gittikçe bulanıklaşırken Elizabeth, sevdiklerini kurtarmak için ne kadar ileri gitmesi gerektiğine karar vermeliydi.

"Seri için tatmin edici bir son; Cashore'un Yetenek ve Maas'ın Cam Şato'sunu sevenler için 
mükemmel bir kitap... Kral Katili, sağlam ve eğlenceli bir hikâye." 
-Voya-

"Akıcı hikâyeleri sevenler, tarihi ve fantastik öğeler içeren bu kitaba bayılacak. 
Hikâyede sıklıkla karşılaşacağınız hortlaklar, hayaletler, sihir ve doğaüstü yaratıklar, 
aynı zamanda hem eğlenceli hem ürkütücü bir hal alacak."
-School Library Connection-

"İyi bir fantastik seride olması gereken her şey var: kılıçlar, zehir, kara büyü ve ihanet." 
-April Tucholke, Derin Sularla Şeytan Arasında'nın yazarı-

şifacı-av

#cadiavcisi serisi bitti.Son kitabı iki ayrı kitap şeklinde sadece birer bölümden yapmışlar.Yani bu bölümleri ilk iki kitaba ekleyebilirlermiş ama ticari kaygılar yüzübden yapılmış.Kitap okumayı seven biri olatak ticari kaygılar beni kızdırmıyor değil.Ilk iki kitapta cadı avcısı Elizabeth'in cadı avcılığından reformistlerin tarafına geçişini kendi ağzından anlattığı hikayede okuyoruz.Son kitap olan Av ve Şifacı'da kitabın diğer iki karakterinin ağzından birer hikaye anlatılıyor.Şifacı'da Elizabet'in erkek arkadaşı ve bir şifacı olan John'un ilk kitapta Elizabet'in ağzından dinlediğimiz ilk karşılaşma anlarının anlatımı varken;Av'da bir yan karakter olan Fifer'ın hortlak sevgilisiyle tanışma anı var.Yani gelsin paralar şeklinde düşünülmüş bir son kitap...
☕
☕

arka kapak:

AV

 Bir cadı ile hortlak. Biri kanlı canlı, diğeri ölü. Fifer ve Schuyler’ın ilişkisi sıradışı sayılırdı. Bazıları mutlu bir sonla bitmeyeceğini bile iddia edebilirdi. Fakat birbirlerinden ne kadar uzak kalmaya çalışsalar da, bir şeyler tekrar bir araya gelmelerine sebep oluyordu.

Derken aralarına, birbirlerine karşı duydukları çekimden daha güçlü bir şey girdi: Anglia’nın en güçlü adamı Blackwell, Schuyler’a bir görev verdi. Sahibini yenilmez kılan efsanevi bir kılıç, Anglia’da bir yerde saklı duruyordu ve Schuyler’ın onu bulması gerekiyordu.

Bu sırada Fifer, Harrow’da büyü çalışıyordu ama bir yandan kalbini kaptırdığı kişi için endişelenmeden edemiyordu. Schuyler haftalardır kayıptı ve Fifer, onu bulabilecek ya da bulmak isteyecek kadar umursayacak tek kişiydi.

ŞİFACI

 Anglia’nın en yetenekli ve genç şifacılarından John Raleigh, kendi kırık kalbi dışında her hastalığı tedavi edebilirdi. Annesi ve kız kardeşi büyü yaptıkları için yakıldığından beri John, gecelerini kâbuslarda boğularak, günlerini ise melankoli içinde geçiriyordu. Ta ki, hiçbir şifacının tedavi edemediği gizemli bir hastalığın pençesine düşmüş, krallığın en güçlü büyücüsü Nicholas Perevil’in yanına çağırılana dek.

John bunun sıradan bir hastalık olmadığını hemen anlamıştı. Nicholas tehlikeli bir lanet yüzünden gittikçe kötüleşiyordu ve tedavisi için buldukları tek ipucu bir isimdi: Elizabeth Grey.

Bu kız kimdi ve böylesine karanlık bir büyüye nasıl bulaşmıştı? Ölüm döşeğindeki kızı sarayın hapishanesinden kurtarıp getirdiklerinde, John aklındaki tüm soruları bir kenara koyarak Elizabeth ve Nicholas’ı kurtarmaya çalışacaktı. Belki de bu sırada kalbini de kurtarabilirdi.

 kitapla kalın...

mesjcı,ismail ala..

Şimdiye kadar okuduğum en saçma 820 sayfalık kitaptı.Yazar masonik ve illuminatik gerçekleri bir kurgu roman eşliğinde vermek istemiş ama gerçeği olmuş kurgu roman kısmını yarım bırakmış.Kurgu kısmında bir albay ve ne iş yaptıpını halen daha anlamadığım Danyal var.Albay ve Danyal'in akrabaları ve bir kaç roman karakteri daha ve onların ağzından roman kısmında yazarın kişisel gelişim tavsiyesi çabaları.Ama koca kitap argo ve kahvehane ağzıyla yazılmış.Ve bu karakterlerin hikayesinin bir başlangıcı var ama sonu yok:/ Niye hikayeyi nihayetlendirmemiş bilemiyorum ama kitap zaten çok gereksiz bir uzunlukta.Böyle roman olayına gireceğine direkt bir araştırma kitabı yazsaymış daha iyi olurmuş.Gelelim masonik gerçeklerin anlatıldığı kısma.Danyal ve albaya gelen gizli devlet raporlarında ta Hz.Adem'den başlayıp günümüze uzanan gizli dünya emelleri anlatılıyor ama hiç devlet raporu diliyle değil,yine bol argo konuşma.Bir de son iki yüz sayfada kitap adeta misyoner raporuna dönüştü.Üç dini birleştirme çabalarıda cabası.Edebi yönden ise kitap tam bir fiyasko.Yazar büyük bir marifet yaptığını zannederek kitabı yapmış ama tam bir sükutu hayal,zorvaü gereksiz (kitapta böyle tabirler çok vardı).Daha iyi olabilirmiş ama olmamış.

 ☕
☕