Pazar gününün dayanılmaz kısalığı.😞 Amma yine de kısa günün kārı.😶
Tabiat Işığı ile Hakikati Arama #descartes'in dialog şekline yazdığı bir eser.Kitap boyunca Descartes'in "Cogito ergo sum" aforizmasına nasıl ulaştığını Eudoxe,Poliandre ve Epistémon'nun diyalogların da şahitlik ediyoruz.
Kuşku duyulmayan tek şey kuşku duymamdır diyecek kadar Tanrı'da dahil her şeyden kuşku duyup kuşku duyan benliğini red edemeyecek noktaya gelip dış dünya ve Tanrı'da dahil kendi varlığını da kanıtlayan Descartes "Düşünüyorum öyleyse varım."noktasına felsefesini dayandırır.
Kitaba Prof.Dr.Hüseyin Gazi Topdemir'in Descartes'in felsefesini özetler şekilde yazdığı önsöz de muhteşemdi.
arka kapak:
Descartes, ölümünden sonra yayımlanan, aklın ve yetilerinin kullanılması yoluyla hakikate nasıl ulaşılacağı üzerine bir deneme olarak kaleme aldığı eseri Tabiat Işığı ile Hakikati Arama ile öncelikle "tabiat ışığı" belirlemesini tanımlıyor ve Türkçede "Düşünüyorum o halde varım" olarak ünlenen Cogito ergo sum aforizmasının hiçbir kuşku götürmeyeceği üzerine oluşturduğu felsefesinin temelini anlatıyor.
Eudoxe, Poliandre ve Epistémon adlarını verdiği hayali üç kişinin konuşması aracılığıyla kendi felsefi ve düşünsel dünyasını mükemmel bir biçimde ifade eden Descartes, şu yaklaşımın kanıtlanmasını amaçlıyor:
"Tabiatın saf ışığı, sıradan bir insanın dine ve felsefeye ihtiyaç duymadan her şey hakkındaki düşüncesini, görüşünü belirler ve en gizemli bilimlerin derinliklerine bile ulaşır."
(Tanıtım Bülteninden)
felsefeyle kalın..
Eudoxe, Poliandre ve Epistémon adlarını verdiği hayali üç kişinin konuşması aracılığıyla kendi felsefi ve düşünsel dünyasını mükemmel bir biçimde ifade eden Descartes, şu yaklaşımın kanıtlanmasını amaçlıyor:
"Tabiatın saf ışığı, sıradan bir insanın dine ve felsefeye ihtiyaç duymadan her şey hakkındaki düşüncesini, görüşünü belirler ve en gizemli bilimlerin derinliklerine bile ulaşır."
(Tanıtım Bülteninden)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim :)