15 Nisan 2019

İşte İnsan,Michael Moorcock...


Son zamanlarda okuduğum en keyifli romanlardan biri oldu İşte İnsan.
@ithakiyayinlari'nın bilimkurgu serisine ait kitabın kapak rengini överek söze başlamak istiyorum,turkuaz mavisi en sevdiğim.😊 Kitap sayesinde de hem yazar Michael Moorcock'la hem de bilimkurgunun çok farklı bir türüyle tanışmış oldum.Hikaye spoilera girmeden kısaca şöyle baş karakter bir agnostiktir ve zaman makinası yapmış bir bilim adamıyla tanışır bu sayede İsa'nın gerçek bir karakter mi yoksa fikir mi olduğunu öğrenmek için bir fırsat yakaladığından denek olmayı kabul eder ve M.S.29'a gider.Böylece bizde hem geçmişte hem de bugün de gel gitler yaparak baş karakter Karl'la din,bilim,inanç gibi konuları sorgularken buluruz kendimizi.Yazar kendi inançlarını bu bilimkurguyla çok güzel hikâyeleştirmiş ve bir agnostiği daha çok haklı çıkaracak yönde şekilleniyor kitap.Çünkü baş karakterimiz geçmişe gidince İsa'yı hiçte umduğu gibi bulmaz ve onun bir fikirden öte olmadığını anlar.Kitabın şaşırtıcı sonuda zaten bunu kanıtlar nitelikte.Ama çok keyifle,bir çırpıda okunan bir kitap.Bilimkurgu severlere,din felsefesi ve tarihi kurgu severlere öneririm kesinlikle kaçırmayın.
"Bilgi korkuyu yok eder. Korku olmadan din hayatta kalamaz." Fikir mi gerçekliğin sebebidir yoksa gerçeklik mi fikrin?' 
Arka kapak:

“Wells’in hiçbir zaman hayal edemeyeceğiZaman Makinesi’nin ta kendisi.” –Brian Aldiss
 
Nebula En İyi Kısa Roman Ödülü
 
“KORKU OLMADAN DİN HAYATTA KALAMAZ.”
 
Tolkien sonrası fantastik edebiyatın öncü ve en önemli yazarlarından olan Michael Moorcock yalnızca yarattığı efsanevi karakteri Elric’le değil, Yeni Dalga akımının yükselmesine sebep olan editörlüğüyle de türün kaderini doğrudan etkilemiş ender yazarlardan. Moorcock’ın kendi sınırlarını bile zorlayıp tabuları yerle bir ettiği bilimkurgu kitabı İşte İnsan ise Jungcu psikoloji temel alınarak yazılmış en cüretkâr zaman yolculuğu romanlarından biri.
 
Kafası sorularla dolu, problemli bir genç olan Karl Glogauer, İsa Peygamber’in son aylarına tanıklık etmek için zaman makinesiyle 1970 yılından M.S. 29 yılına yolculuk eder. Kutsal Topraklar’da Vaftizci Yahya ile karşılaşan Glogauer, bu mucizelerle dolu bölgede Nasıra’ya ulaşmak ve İsa’yı bulmak için yola çıkar.
 
İsa’yı bulduğunda ise hikâye oldukça çetrefilli bir hal alır zira bu tarihi figür, Nasıra’da bir marangoz dükkânının gölgelerinde saklanan ve değil peygamber olmak, hayatta kalmak için bile başkalarına ihtiyaç duyan bir insandır. Gelecekte vuku bulmuş geçmişinin peşini bırakmayan hayaletleriyle, insanlık tarihinin olması gerektiği gibi yaşanmasını sağlamak için harekete geçen Glogauer, hem yolculuğun sonuna hem de sorularının yanıtlarına adım adım yaklaşır.
 
Tarih değişmesin diye tarihe müdahale etmenin bedeli nedir? Fikir mi gerçekliğin sebebidir yoksa gerçeklik mi fikrin?
 
İşte İnsan, yanlış sorulara verilen doğru bir cevap

4 yorum:

  1. bikaç tane moorcock okudum ama bu değildi herhalde, bi bakıyıms, savolasın :)

    YanıtlaSil
  2. çok güzel yazı olmnuş :) kalemine sağlık . bakayım buna

    YanıtlaSil
  3. Yazarı hiç okumadım, konu ne enteresan, okumalıyım :))

    YanıtlaSil

yorumlarınız için teşekkür ederim :)

Related Posts with Thumbnails