31 Ağustos 2024

Pilniklerce....

Gördüğünüz çantanın şapkacı kısmı hediye bir bez çantaydı bende onu kendi tarzında kot bir çantaya çevirdim ve ölümsüzleştirdim😂

Yine pikniklere gitmişizdir.:))







 Konforlu piknik severim yoksa hiç sevmem mangal koku mahveder elbiseleri,kur,kaldır,yedir içir çok yorucu.Biz ailece pikniğe gittiğimizde babam mangalla uğraşır, annem diğer işlerle uğraşır biz de doğada yatar uyurduk o yüzden piknikte çalışmayı hiç sevmem :) Ama doğada kahve ve kitap harikulade olur :)

Sahi siz sever misiniz piknik?

9 yorum:

  1. Piknik bahane kitap şahane :) Çantada çok güzel olmuş. Ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Pikniği bende severim ama gittiğim yer de ya çok az insan olacak ya hiç olmayacak. Dipdibe birbirinin yemek kokuları dumanı karışan ortamlardan hiç hoşlanmıyorum. Piknik bana göre doğa ile içiçe olmak, huzur bulmak, dinlenmek demek ses, gürültü, duman, koku bana göre değil. Fotoğrafların çok güzel. :)

    YanıtlaSil



  3. Merhaba,
    Bu yazı yorum değildir.
    Beyinlerin kasıtlı olarak kısırlaştırılması operasyonlarına karşı olarak, blogcuların nasıl tedbir alabilecekleri konusunda görüşleri tespit etmek için bu çalışmayı yapıyoruz. Düşüncelerinizi OKU blogunun ilgili sayfasındaki yorumlara yazarsanız memnun oluruz.
    https://sabahatti.blogspot.com/2024/09/blog-okuyucularn-cogaltmak.html
    Blog Okuyucularının Sayılarını Nasıl Artırabiliriz?
    Türkiye Cumhuriyetinde, Oktay Akbal’ın dediği gibi önce ekmekler bozuldu. Zaman içinde genetiği değiştirilmiş gıda maddeleri çoğaldı. Paketlenmiş gıdalara katkı maddeleri kondu. Bu operasyonlar sonuçlarını medyadan takip ediyoruz: Başta kanser olmak üzere hastalıklar arttı. Daha vahimi cinsiyet konusunda oldu. Kısırlaşmalar görüldü. Ne yazık ki bütün bunları her şey olup bittikten sonra görebiliyoruz ancak.
    Ekmeklerden sonra okuma düzeni bozuldu. Kitap, dergi ve gazete okunma sayıları gittikçe düştü. Tabii blog okumaları da. Birçok sosyal medyada yazma sınırı getirildi. 200 karaktere kadar inen sınırlamalar var...
    Bazılar diyor ki (Çok kişinin kanaati aynı olduğu için isim vermeyi gereksiz görüyoruz.) 10 seneye varmaz kitap mitap kalmaz.
    Bu ne demek? Beynin kısırlaşması demek. Biz zaten düşünmenin ne olduğunu bile bilmeyen bir toplumuz, bir de bu bakımdan kısırlaşırsak vay halimize.
    Kısaca bir okuma yazma seferberliği açmak gerek. Videolar elbette ki güzel. Sosyal medyada binlerce kişiye mesaj atmak da güzel. Ama bir yandan da bilgilerimizi paylaşma görevimiz olduğunu unutmamak gerekir. İşte mesele bu...
    Bloglarda okuyucu sayılarını artırmak için sizce ne yapmalı? Cevaplarımızı OKU bloğunun ilgili sayfasına yazarsanız memnun oluruz. Hem tüm cevaplar bir arada değerlendirilebilir, hem de birbirimizi daha iyi anlar, daha iyi tanımış oluruz.
    İyi günler dileğiyle saygılar ve sevgiler...
    Sabahattin Gencal, Emekli Öğretmen,
    Çekmeköy-İstanbul, 13. 09. 2024.



    YanıtlaSil

yorumlarınız için teşekkür ederim :)

Related Posts with Thumbnails