Ucuzkitapalcom'dan yazar ve kitap hakkında hiç bilgim olmadan,arka kapak yazısını beğenip 5 liraya almıştım bu kitabı ve hiç pişman olmadım.Yazar bir psikolog ve postmodern çağda tüketim kültürüyle birlikte insanımızın afazi/söz yitimi,toplumsal bellek yitimi,aleksitimi/duygu-sağırlığı ve affluenza/tüketim nezlesi durumlarını yaşadığını anlatıyor.Bu durum öyle can sıkıcı bir hal almışki insanımızın kendi duygulaına yabancılaştığı yetmezmiş gibi ayrıca kendi duygularına bile tercüman olamayıp anlatamayacak kadar duygu,dil ve ifade sıkıntısı yaşadığından dem vuruyor.Kitap aslında çok güzel psikolojik ve sosyolojik içerikli bir deneme.Sanatımızdan,popüler kültüre ladar nasıl akıl ve ifade tutulması yaşadığımızı Neşet Ertaş üstaddan örnekler vererek İsmail YK şarkılarına kadar şappu şuppur nasıl geldiğimizi anlatırken içim bi acımadı değil.Ayrıca modern çağda tanrısını manrısını,peygamberini öldüren insanoğlunun kişisel gelişim uzmanlarından tutun da yaşam koçu zırvalıklarına nasıl tapınır ve medet umar hale geldiğini yine kalbe dokunur şekilde ele almış.Anadolu kültürümüzde Mevlana'dan Yunus Emrelere,
geleneklerimize,ananelerimize değinerek aradığımız felsefenin,bakış açısının ve manevi gücün zaten bizde varolduğuna değinip Batı'dan ithal iyileşme ve ruh yükseltme gayretlerinin kifayetsiz bir çabadan öte
gidemeyeceğine,tüm bu yaşam koçu,kişisel gelişim uzmanı vb tiplerin hiçbirinin psikolog ve psikiyatris olmadığına da dikkat çekmeyi ihmal etmemiş.
Hasılı güzel kitaptı.
☕
☕
arka kapak:
İnançların hükmü, öldü mü?
Seküler tapınaklarında mânevî soru(n)larına cevaplar arıyanlar siz insanlar, modernizasyon hareketi; bizi ve kişiliklerimizi giderek içten içe işgal ediyor!
Modern Psikoloji’nin kuram ve pratikleri, rûh dünyamızı eşeliyor mu yoksa tedavi mi ediyor?
Modern insanın hastalıklı varoluşu bir yana, onu tedavi etmeye çalışan modern psikolojinin ve de psikoterapilerin epistemolojisi hastalıklı mı?
Yaşadığımız kültürel şoklar, bellek yitimi, tüketim alışkanlıklarımız, yabancılaşma, narsisizm ve benliğin yükselişi, toplumsal histeri, kültürel şizofreni, mahremiyetin ölümü, fanatizm, terörizm, televizyon kanallarını işgal eden şiddet ve cinnet görüntüleri, aile kültünün felce uğraması, sanal ve saymaca değerlerle takım elbise değiştirir gibi kimlik ve kişilik değiştirme istencimiz, sosyal bukalemunluğa varan şahsiyetsizliğimiz ve riyâkârlıklarımız; peki biz kimiz?
kitapla kalın...
ahh ne karaktersizler var haatımızda ama ah o kocaman ama :))
YanıtlaSilAklını kiraya vermiş herkes.En sevmediğim insan tipleri.
Sil